224kablo
Köşe Yazıları

ZORU BİLMEK


Değerli Volt Gazetesi okurlarım, sıcakların hissedildiği haziran ayından merhaba, mayıs ayı içinde kutladığımız ramazan bayramınızı da bir kez daha kutlarım. Haziran ayında da ne yazık ki yine pandeminin etkisi devam ediyor. Daha önceki yazılarımda söz ettiğim gibi yılın sonuna doğru bir rahatlama olabilecek, bu durum aşılamanın hızlanmasıyla daha belirgin görülecektir. Değerli dostlar, pandemi ile beraber hayatımızda birçok değişiklikler gerçekleşmeye başladı. Terminoloji diline yeni oluşumları da beraberinde ilaveler getirmiş oldu. Yeni dünya düzeni, dijitalleşme, yeni oluşumlar ve değişimlerden söz edilir oldu. Hızla hayatımıza giren bu sistematik yöntem değişimleri tüm dünyanın bir zorluk çemberi içinde yer almasını sağlarken son yüzyıl içinde gerçekleşen pandemi ile dünyada yaşanılmış birçok nedene bağlı kriz ortamlarından farklı olarak bir hayli güçlükler, sıkıntılar, ön görülemezlikler gerek yaşantımızı gerekse ekonomik yönden ülkeleri ve işletmeleri kriz girdabında mücadele etmek, sorunlarla başa çıkmak çabalarına yöneltmiş oldu. Birçok iktisadi teoremlerin yeniden değerlendirilmesi gündeme geldi ama “zor” ile mücadeleyi bilen toplumlar bu durumdan yavaş yavaş uzaklaşmaya ve normalleşme sürecine doğru girdiklerini görmekteyiz. En büyük sıkıntı ne yazık ki ekonomik kriz ortamının pandemi ile paralel gelişmesi oldu. Ülke olarak bundan bir hayli olumsuz etkilenme süreci halen devam ediyor. Bazı sektörlerin durumları hiç iyi olamamakla beraber istihdamda küçülmeler yaşanabileceği endişeleri görülmesi muhtemel sonuçlardan olacak; bu durum da gelecekte işsizlik artış oranlarında yükselme ve sonuçta pandemi ile paralel seyreden kriz ortamının bir süre daha devam edeceği görülmektedir.
Sektörel açıdan tüm bunları gözlemlediğimizde birçok ekonomik yönden kriz ortamları yaşayanlar olarak içinde bulunduğumuz durumun vahameti diğerleri ile kıyaslanacak gibi olmadığıdır. Bundan dolayı sektör işletmelerimize bakıldığında büyüme dahil birçok değişimin ve gelişimin olumlu etkileri görülmektedir. Fakat dünya ekonomisi ile birlikte yön bulan ekonomimiz, bazı dalgalanmaların etkisinde doğal olarak kalmaya devam edecektir. Önemli olan böyle zamanlarda nasıl hareket edeceğimizin rolünün planlı şekilde uygulayarak kendimizi ispatlamış olduk. Kendi işletmelerimiz için de bu böyle değil midir? Yeni fırsatları takip etmek, gelişmeleri ve yenilikleri sistemimize entegre etmek sanayimizi geleceğe taşıyacak argümanlardan bazılarıdır. Bu pandemi sürecinde işletme yönetimleri inanılmaz başarılı şekilde işletmelerini koruma, geliştirme ve ileriye taşıyan, var olan alt yapılarını daha da sağlamlaştıran kararlar alarak bunu ispat ettiler. Hiçbir çalışma asla kolay olmadı ama olabilecekler üzerine gidilerek bunlar başarılmış oldu. Ekonomimizin önemli taşlarından hizmet sektörünün de en kısa zamanda kendisini toparlayıp eski güçlü günlerine geri döneceğini düşünüyorum. Zoru başarmak konusunda tecrübe-lerimizi destek olarak yanımıza aldığımızda her sektör için toparlanmaların önümüzde ki yıl görüleceğini üzülerek belirtebiliriz. İhracat gücümüzü arttırmak en önemli hedeflerden olmalı, bu durum hem ülkemizin ekonomik seviyesinde bir düzelme aynı zamanda sanayimizin gelişmesi ve büyümesi anlamında olumlu sonuçlar verecek dinamiklerin oluşmasına katkı sağlayacaktır.
Zoru bilmek ve tanımak gerekir ki analiz edebilelim, çözümleyelim, öngörülü olalım dolayısıyla kolay olan hiçbir şey başarı değildir. Asıl, zoru başarmak ve sonuca ulaşılabilmek olmalıdır. Her birimiz pandemi ile bunları gördük. Kendimizce tezler üretmeye hatta uygulamaya dahi başvurduk. Fakat şunu hepimiz anladık ki, karşılaştığımız bir zor vardı karşımızda; asıl olan düşünmenin hayata geçirilme metodlarıydı ve insanoğlu bunu başarmak için elinden geleni yaptı ve yapmaya devam ediyor.  Değerli Volt Gazetesi okurları her şeye rağmen üstesinden gelebileceğimiz bu zorlukların hızla çözülmesinde ki aldığımız tedbirler, pandeminin başından bu yana uygulamaya çalıştığımız maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymaya ve aşılama zamanlarımızı takip etmeye devam diyerek saygılar sunuyorum.