Cosmos; Bir Uzay Serüveni yani Evren.. 
Neil DeGrasse Tyson; ünlü astrofizikçi Tyson, ortaokul yıllarında bir belgesel izliyordu. Adı Cosmos, yani eski yunanca da ‘evren’. 
Aynı dönemde Türkiye’ de de, ama tek kanallı yapı ama insanların ilgisi, en azından TRT’nin TRT olduğu zamanlarda bir program yayınlanıyordu, evet Cosmos’ un ta kendisi. Yoktu öyle izlencemizin eğlence boyutunu aşıp ana odağında olan sabah programları, dengesiz yarışmalar, mesnetsiz, halkın özgüvenini yok eden popüler kültür dayatmaları. 
Dönelim geçmişe; Cosmos programının yapımcısı ve sunucusu efsanevi bilim insanı Carl Sagan’ı hayranlıkla izleyen ortaokul öğrencisi Tyson bir mektup yazmaya karar verdi, ünlü bilim insanına hitaben. 
Meramını anlattı ve mektubunu kendisiyle tanışmak istediğini anlatan dilek cümlesiyle bitirdi. Zaman geçtiğinde şaşılacak bir şey oldu, Carl Sagan bu çocuğa cevaben bir mektup yazdı ve yanına davet etti. 
Carl Sagan’la tanışan ve kendisine rehber olarak alan Tyson, yıllar sonra Sagan’ın ölümünün ardından Cosmos adlı belgesel dizisinin yegane sunucusu olarak karşımıza çıkacaktı… 
Şimdi kendimize dönelim, kimleri örnek alıyor, hayat yolumuzu çizerken hangi el verenlerimize eşlik edip yeni dünyaların yaratılmasına, yeni hayatlara, yeni kapıların açılmasına destek oluyoruz. 
Denk geldi bir ulusal ya da uluslararası kurumda ve dahi bir kobi işletmesinde yönetici pozisyonu elde ettik. Bu pozisyonun hakkını verebilmek için neler yapıyoruz, kendimize hangi yatırımları yapıyor, insan odağında çalışıyoruz. Liyakat sistemi kuruyor muyuz, hangi hayatlara hangi çerçevede dokunabiliyor ve onların yarınlarına hak edenler penceresinden katkı sunuyoruz. 
Yönetici ile lider arasındaki yol ayrımı belki tam da buradan başlıyor. Yönetici mi? Lider mi? Bu ikilem üzerine görüşlerimizi daha sonraki yazılarımızda ele almış olacağız. Ancak bu noktada değinmek istediğim konunun liderliğe giriş aşamasında yatan, rol model olmak olduğu aşikar. 
15 yıldır kurumsal bir firmada yöneticisiniz, terfien kaç ekip arkadaşınızı bir birim, şube, bölge de müdür olarak tayin ettirebildiniz, yol haritalarının köşe başlarında fener olabildiniz. Bu soruları kendimize sormak zorundayız. Aksi halde yaşam silsilesinde yerimizi aldıktan sonra ardımızda kalacak olan sonsuz bir boşlukta geçen adımız olacaktır. 
En iyiye doğru alınan yolda ben merkezimizin uzağında atacağımız adımlar, bizi hayatlara dokunmaya, hayata katma değer katabilme deneyimine ulaştıracaktır. Zaten bir şekil de düzene ve sisteme girmiş, akışında giden günlerimizin içerisinde alacağımız sorumluluk 
bilinci ve deneyim dolu kararlarımız bizleri iyi bir rol model yapacak, bu durum da liderliğe giden yolda bize katkı sağlayacaktır.