224kablo
Köşe Yazıları

YAŞADIKLARIMIZ UNUTULMASIN

Etkili bir iş insanının kendi ilke ve değerlerini davranışlarında canlı tutması ve yaşaması gerekir. Bu söylemesi, uygulaması güçlü irade kuvveti isteyen bir iştir, Bir iş insanı çevresindekilere sinirlendiği zaman hemen öfkelenebilir.
Denetim ve disiplini sağlamak adına gücünü ve otoritesini kullanabilir. Sıkıntılı bir döneme girdiğinde ve her şey sana karşıymış gibi göründüğünde, kendini bir dakika dayanamayacakmış gibi hissettiğinde, sakın ha pes etme, iste talihin değiştiği an o an, zaman o zamandır. Bunu başaramayanların davranışlarının ürünü, inisiyatif kullanamayan, kalıplaşmış kafalı insanlardır. Gelişmiş kafalı insanlar ise, eleştirilen düşüncelere hazırdır.
Sabit fikirli, önyargılı insanlar; alışılmış, düşüncenin ötesine geçemezler olgun ve dolgun bir iş insanı, gürültülü ve patırtılı bir ortamda sükunetle dolaşır, kendi sessizliğinin içinde huzur bulur, telaşsız, açık ve konuşur geçen yılarına öfkelenmez.
Kimliksiz, omurgasız; saygı, sevgi ve acizliği karıştıranları kimse ciddiye almaz, Biz kendimize değer verelim ki herkes de bize değer versin.
İstek ile yetenek arasında uçurum olursa gerginliğe neden olur. Beş yıldızlı, isteklere üç yıldızlı yeteneklerle ulaşmak istersek gerginlik artar, kendilerine ulaşılmaz imkansızı hedefler seçenler ömürlerini anlamsız girişimlerle eritip bitirirler, bunu çözümü ise, başarıyı bir son durak olarak görmek değil, uzun soluklu bir yolculuk olarak görmekten yatıyor. Girişimciler için her başar bir mutluluk, başarısızlıklar ise tecrübe kazandırır. Her tecrübe aynı zamanda geleceğe dönük bir yatırımdır.
Başarısızlıklar zihinde sıkıntı da oluşturur ve kendimi zamanla daha gergin, daha yorgun, bitkin ve daha yetersiz hissederiz. Böyle bir ruh sıkıntısı içerisinde uykusuzluk, bas ağrısı, tedirginlik artar ve nihayet sorunlarla başa çıkma, savaşma yeteneğimiz körleşir ırmağı itelemenin ya da durdurmaya hiç faydası yoktur zaman, sabır ve hoşgörü en güzel ilaçtır iş hayatının yoğun ve çok yönlü endişe ve sıkıntısını gidermek, dinlenip rahatlamak ihmal edilmemelidir.
Kısacası zihin zaman zaman bakıma alınmalıdır. Akşam yatağa rahat yatmalı, Allah'tan başka kimseye verecek hesabımız olmamalıdır, "Namuslu insan aksam yatağa rahat yatandır" prensibi her an irademizin emrinde olmalıdır.
Böyle bir ruh haliyle dinlenme ve uyku, beden ve zihnin yeniden aktif duruma gelmesini sağlar. İşkolik denilenlerin kusuru, çok çalışmalarından ziyade az dinlemeleridir.
Tarih, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığını bozmadan son derece ağır sorumlulukların altından başarı ile kalkmasını bilen, rahat çalışmanın sırrına eren insanlarla doludur.
Tarihimizin önemli dönüm noktalarından biri olan Kurtuluş Savaşı Komutanlarımızdan Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak, İsmet İnönü daha nice devlet adamlarımız, yine yakın tarihimizde örnek iş insanlarımız Vehbi Koç, Sakıp Sabancı, Hüseyin Özdilek, Hüsnü Özyeğin ve nice iş ve bilim insanlarımız, dünyada ise Edison Van Brown, Churchill gibi daha nicelerini örnek gösterebiliriz. Zihnimiz sağlıksız ve gergin olursa ne dinlenme, ne gündüz uykusu nede gece uykusu rahatlık ve huzur vermez.
Vücut yorgunluğu yatarak, oturarak giderilebilir. Fakat zihinsel yorgunlukta yattığın yerde de yorulursun. Yapılması gereken sakin, sabırlı, soğukkanlı ve hoş görülü olmayı becerebilmektir bunu başarabilmek elimizde mi?
Bu konudaki önerilenimizi kısmet olursa gelecek yazımızda dile getireceğiz.