Bu kısa zaman içinde yaşanan Finans krizinde yatırım yapan, müşterisi ile diyaloğunu koparmayan, hizmet akdini yerine getiren tüm işletmelere teşekkür ediyorum.
Türkiye de her beş, altı senede bir yaşanan krizlerde ana imalat sektöründeki ve ithalat yapan firmalar bu tür krizleri iki şekilde avantaja çevirmekte. 1. Fiyat revizesini yükselterek yapıp sevkiyatı durdurup elindeki malzemesinden karlılığını artırmak, 2. Müşterisinin yanında olarak gereken sevkiyat ve fiyat politikasını her iki yönlü olarak sınırda tutarak yapmak.
İlk belirttiğimi yapan firmalar kısa vadede belki karlı olabilirler ama uzun vadede o malzemeyi alıp satan veya alıp kullanan işletmeler sözleşme ve şartnameden dolayı almak zorunda kalıp işini o an için görmek için tüm şartlarını zorladılar. Peki, bu sırada yeni gelecek projelerde o ürünleri kullanacaklar mı?
HAYIR. Ellerinden geldiği kadar o markayı aldıkları hizmeti değiştirmek için çaba sarfedecekler. Mağazacı firmalar stok ürünleri bu firmalardan almayacak, uygulama yapan esnaf daha rahat temin edeceği markalara yönelecek. Yatırım yapan firma daha esnek ödeme şartları yapan marka ve işletmelere yönelecek.
Sonuç ; sadece kendi çıkarları için kendi müşterisini zorlayan markalar uzun vadede tercih edilmeme korkusu yaşamaya başlayacaklar.
Müşterisini bu krizde yalnız bırakmayan dosthane yaklaşımla elinden geldiği kadar destek olmaya çalışan markalar her daim bilinecek ve ticaretlerini artırarak piyasada bilinirliğini artıracaklar. Bize düşen de bu, dosthane firmaları hiçbir zaman unutmayarak ürün ve hizmet alımlarımızı bu markalardan sağlayarak yanlarında olduğumuzu bilmeleri sağlamak olacak.
