Ne de çok telaş içindeyiz. "Telaş" kelimesi, "dağılmak, silinerek ortadan kaybolmak, bir şeyin aslı kırılarak bölünerek ve ezilerek parçalanarak ayrılması" anlamına gelir. Marangozdaki “talaş” da aynı kökten gelir, İnsanın Dünya telaşı da. Anadolu’da bir laf vardır, “Telaş etme, talaş olur dağılırsın”. Aslında “telaş” fena bir duygu değil. Ama bu kelimeyi o kadar çok “sabote” ederiz ki duygular birbirine karışır. Olur olmadık her şeye telaş ettiğimiz için, beynimizde ortada hiçbir gerekçe yokken durduk yere telaşlanır. Daha acıkmadan, açlıktan öleceğimizi zannederiz. Anlayacağınız ömrümüzü harcıyoruz. İnsanoğlu hep telaş içinde.
Konuya, Notlarımızla devam edelim.
Yazımızı “inşirah” süresiyle bitirelim.
Senin için bağrını açmadık mı?
İndirmedik mi senden o yükünü?
O sırtında gıcırdamakta olan ( ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?
Senin şanını yüceltmedik mi?
Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık var.
Evet, o zorlukla beraber bir kolaylık var!
O halde boş kaldığında kalk yine işine koyul!
Son söz…
Zaman varken hayatın tadını çıkarın, bir gün her şey bitecek.
Telaşa hiç gerek yok, Neşeyle ve sağlıkla kalın.