Dolar çıkmış, Euro yükselmiş, faizler artmış, altın zirve yapmış, kablo uçmuş. Çok da önemi yok değil mi? Sen kriz varmış gibi yaşamıyorsan bunlar seni bitirir. Fakat ‘yarın bu olumsuzluklar olur, önlemimi ona göre alayım’ diyorsan sorun yok. 

    Sektörümüzde maalesef işler alınıyor, sözleşmeler imzalanıyor fakat alınan ödemelerle eski borçlar kapanmaya çalışılıyor. Sonra da ileride lazım olunan malzeme alınamıyor ve borç daha da büyüyor. 

    Müteahhit mi kazanıyor? Elektrikçi mi kazanıyor? Toptancı mı, üretici mi, ithalatçı mı?

    Taahhütçü arkadaşlarımızın birçoğu yaptıkları işin teknik ve mühendislik anlamında ne kadar önemli olduğunun farkında değiller maalesef. Neredeyse müteahhit firmalarının kölesi olmuş durumdalar. Aman iş kaçmasın diyerek fiyatların dibine vuruyorlar ve o işi hakkı ile yapacak firmaların önü kesiliyor. Daha sonra işten zarar eden firma, toptancısından çok zarar ettim diye destek istiyor.  Toptancı da bu sefer işi kurtarmak için üretici firmaya ricada bulunmak zorunda kalıyor. Üretici firma toptancısını kırmamak için şartları zorluyor, belki de ham maddecisine boyun eğmek zorunda kalıyor ve kardan ödün veriyor.  Zamanında alamadığı ödemeden sonra da tüm hesaplar ve planlar alt üst oluyor. 

    Kim suçlu derseniz, bence işi ucuza veren müteahhit ve ucuza alan elektrikçi.  
Lütfen artık saygın mesleğimizi daha da ayaklar altına alma, teknik eleman olduğunu unutma, kimsenin de ekmeğiyle oynama.