Değerli Volt Gazetesi dostlarım, uzun zamandır dünyanın ekonomi kazanı ısınmaya başlamıştı ve artık kaynama noktasına geldiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Kaynamaya başlamasının nedenlerinin başında enflasyon artışları, gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler dahil tüm ekonomileri derinden sarsacak. Etkileri artık çok belirgin görülmektedir. Faiz artışlarının enflasyonu yavaşlatarak, baskılayacağı düşünülen etkilerinin çok fazla olmadığını bu durumun uzun vadelerde ancak bir iyileşmenin görülebileceğini anlamaktayız. Bu durum bizim ülkemiz içinde geçerli olan bir tablodur. Kısa sürede iyileşmeyi beklemek hayal olan bir düşünce olup uzun bir süre gerekeceği bir gerçektir. Ekonomilerde özellikle Avrupa birliği ülkelerinden, burada Almanya en önemli ekonomidir ve bu ülkede yaşanılan resesyon sonucu olumsuz tablolarla karşı karşıya ister istemez sıkıntılar ortaya çıkacaktır. Bu durumda daralmanın da gerçekleşmesi halinde sorunlar çok daha fazla hissedilecektir. Burada yaşanılan aslında anlatmak istenilen risk kazanının kaynadığının işaretidir. Sanayi tedariğinde önemli yerimiz olmasından kaynaklı umarım yan sanayi ürünlerin üretimi artarak ülkemiz açısından kaynak aktarımı görülür.
Risk kazanının kaynaması işsizlik oranlarının artışına neden olacak bu durum ise kaotik bir sonucu ortaya çıkarabilir. Avrupa’yı bekleyen, hatta içinde oldukları ekonomik tabloyu bu şekilde ifade etmek şimdilik yeterli olacağı kanısındayım. Enerjide başlayan gelecek endişeleri yanında kıtlık sorunlarının gündem olduğu günümüzde bir başka kaynayan kazanın yaşam endişelerinin artış göstermesi olacaktır. Asıl gelecek sorunu yaşamsal önemi tartışılmaz olan gıda ürünlerinin yetersizliği ve bunun sonucu oluşturulan senaryolarda açlık derecesi tahminleri ifade edilmekte, küresel ısınmanın devamında bu sorunlar artacak ve belki de çatışmaların yaşanacağı bir dünya içinde kendimizi bulacağız. Tüm bunlar birer risk ve kaynamaya başlayan kazan olarak söyleyebiliriz.
Değerli Volt Gazetesi dostları, dünyamızda bir öngörüsüzlük yaşanmakta ve gelecekte neler bizleri bekliyor tahmin etmek gittikçe zorlaşmaktadır. Yeni dünya düzeni, dijital dünya ve hatta yaşanılacak yeni dünya söylemleri o kadar çok anlatılmakta ki ama sonuç olarak gelecekte bekleyen ve anlık gelişen risklerin içinde barındıran bu kazanın ateşi nasıl söndürülür bundan kimse söz etmemektedir. En çok etkileneler ise, az gelişen ve gelişmekte olan ülkeler olacaktır. Riskler sadece ekonomik olarak değil, aynı zamanda ülkelerin birbirlerinin üzerinde güç gösterisi şeklinde siyasal söylemleri veya baskılarının artış göstermesi ile çatışmalara hatta savaşların yaşanmasına zemin hazırlayacak senaryoların uy-gulanmaya başladığı görülmektedir.
Değerli Volt okuyucuları sektör dostlarım, risklerin artık gizlenmesinden çok apaçık ortada olduğu dünyamızda bu kaynamaya başlayan risk kazanı içinde yer almamak, ülkemiz ekonomisi için gelecekte daha güçlü olabileceğimizi tahmin etmek çok zor değil. Az etkilenenler arasında olmamız, böyle bir risk kaosundan başarılı stratejiler sayesinde çıkmamız, gelecek dünyamız içinde ülke olarak yerimizin sağlam, güçlü ve çözülebilecek riskler ile mücadele edecek temellere sahip, risk kazanında boğulmayan olması gelecek nesillerimizin özgürlüğü ve refahı için çok ama çok önemlidir. Saygılarımla.