Birçok alanda zorlukları ve fırsatları bir arada yaşadığı-mız 2022 yılının son virajına girdiğimiz şu dönemde, küresel ekonomideki dalgalan-manın önümüzdeki yılda olumsuz etkilerinin azalarak da olsa devam edeceği ve Türkiye özelinde halen belirleyici olacağını söyleyebiliriz. Buna karşın ekonomik gelişim yönünde önemli mesafeler kat etmiş bir ülke olarak genç ve dinamik nüfusumuzun ve üretim potansiyelimizin bu zor dönemleri aşmamızda önemli bir kaldıraç olacağını da sadece yerel değil uluslararası otoritelerin de değerlendirmeleriyle okuyabiliyoruz.
On yılı aşkın bir dönem enflasyon faktörünü düşük seviyelerde yaşadığımız ülkemizde, özellikle son birkaç yıldaki yüksek enflasyona geçiş ile birlikte üretim ve ticaret tarafında yaklaşımlarımızı yeniden ele almamız büyük önem arz ediyor. Bir anlamda eski köye yeni adet getirmediğimiz takdirde, senelerdir devam eden ticari modellerimiz sürdürülebilir olmayacak. Dolayısıyla yeni dönemde finans yönetimi, satınalma - stok maliyetleri, karlılık ve marj analizleri ile toplam işletme giderlerinin doğru ele alınması bu yeni dönemin anahtar kavramları olacak. Bunlara ilaveten artık bir alışkanlık olması gereken dijital dönüşüm ve online ticaret gibi yapısal reformlarla birlikte tümünün ortak bir çerçeve altında ‘’planlama’’ ile yönetilmesi önümüzdeki yıl sektörümüzdeki şirketlerin ligdeki yerini belirleyici ana etkenlerden olacaktır.
Her hipotez, altındaki varsayımlar ve çevrelendiği koşullarla ele alınıp değerlendirilmelidir. Aksi takdirde hipotez olmaktan çıkar, slogan haline dönüşür. Yani planlama sürecinde işletmeler maliyet takip frekanslarını sıklaştırmaz, stok maliyetlerini hızlı değişen dönemin etkilerine göre güncellemez ve marj hesaplamalarını etkin yönetme anlamında bir zafiyet yaşarsa bu durum sektörümüz için kırmızı alarm demek olacaktır. Ancak temkinli iyimserlikle söyleyebilirim ki sektörümüz eski dönemden çıkardığı derslerden küçük sarsıntılarla bu geçiş dönemini başarıyla aşacaktır. Yani bu dönemsel krizi fırsata dönüştürecek sektörümüzdeki birçok şirketimiz, inanıyorum ki önümüzdeki döneme büyüyerek girecektir.
2023 yılı ülkemizde takvimde görünen Genel Seçimler ile Siyaset sahnesinin ön planda olacağı bir sene olarak görünüyor. Sonuçları ne olursa olsun ülkemiz ve sektörümüz açısından sürdürülebilir bir modelin planlamasını esas almamız gerekiyor. Diğer yandan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz ifadesi ile muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğunu unutmadan, doğru bir planlama ile sektörümüzün ülkemizin lokomotif değeri rolüne devam edeceğine inanıyorum.
Kış mevsimine yaklaştığımız şu günlerde, ekonomiye yansıyacak bahar aylarının enerjisi ile Elektrik sektörümüz için planlı ve başarılı bir dönem diler, saygılarımı sunarım.