Deprem felaketi ve bölgesel savaşlar derken yılın son ayında yaşamını yitiren 12 Askerimizin acısıyla genelinde üzüldüğümüz 2023 senesini bitirerek merhaba dediğimiz 2024’te, 16. yüzyıl Anadolu halk edebiyatımızın kıymetli ozanlarından Pir Sultan Abdal’ın eserleri arasından derlenerek Türk halk müziğinin buğulu sesi İlkay Akkaya ile ölümsüzleşen türküsünden güzel bir dize ile siz değerli Volt Gazetesi okurlarını yepyeni umutlarla selamlıyorum.

Yılın son günlerinde %49 artışla 17.002 TL olan asgari ücretin ülkemizin tüm emekçileri için hayırlı olmasını umuyorum ancak uzun süredir enflasyon yükü altında ezilen emekçi kesimin zorluklarını düşününce, Pazarlık mı olur adil dükkanda dizesinden uygun söz aklıma gelmiyor. Dolayısıyla gündemimizin uzunca bir süre yine ekonomi ile meşgul olacağı ön görüsünü sizlerle rahatlıkla paylaşabilirim.

Hatırlayacağımız üzere geçtiğimiz yıl ortalarından itibaren Merkez bankası yönetimi yeni faiz adımlarını sert bir şekilde hayata geçirmişti. Zamanında atılmayan bu adımların neticesinde piyasa reel faizlerinin %50’lerin üzerine çıkmasıyla birlikte yüksek enflasyon ve finansman maliyetleri ile üretimin yükünü taşıyan özel sektör üretiminde sermaye yetersizliği sorunu ortaya çıktı. Adımların devamında kurumlar vergisinde ve KDV oranlarında artışa bir de ek motorlu taşıtlar vergisi eklendi. Bunlara bir de SGK prim teşviklerinin daraltılması dahil olunca yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren işverenlerin artan genel giderler nedeniyle tasarruf tedbirleri kapsamında işten çıkarma seçeneğini gündeme almamasını temenni ediyorum.

Ekonomi yönetimimiz geçen ay yaptığı açıklamada 2024 için iç piyasada daralma yaşanacağı ve bu nedenle biz üretici ve ihracatçılara dış pazarlarda daha aktif olmamız yönünde tavsiyeler vermişti. Buna karşın, reeskont ve Eximbank kredilerinin piyasa reel faizlerine ulaşmasıyla cazibesini yitirmesi ve kredi kullanan ihracatçıya teminat kapsamının daraltılmasıyla ne yazık ki Türk ihracatçısının rekabet gücünün sınırlandığını ifade edebilirim.

Dolayısıyla iç pazardaki daralmaya bir de belirttiğim dış pazarlara erişim zorlukları eklenince ortaya çıkacak genel daralma sonucunda, 2024 genelinde baz etkisiyle ortaya çıkacak geçici düşüşler dışında, yüksek enflasyonun devam etmesinin kaçınılmaz olduğunda sanıyorum sektörümüzdeki tüm bileşenler hemfikirdir.

Diğer yandan üretimden gelen gücümüzün önemini vurgulayarak bir takım ilave önlem ve tedbirlerle bu zor günleri asgari hasarla atlatabileceğimize de inanıyorum. Geçmişte katkı sağlayan kredi garanti fonu enstrümanı gibi küçük ve orta ölçekli işletmeleri destekleyen adımların yanı sıra maliye politikalarının da üretici lehine yeniden gözden geçirilmesi suretiyle çok zor geçeceğini düşündüğümüz 2024 senesi ekonomik tablosunu olumlu yöne dönüştürebiliriz.

Güzel günler elbette çok uzak değil, ülkemizin refahı ve huzuru için sabırla çalışmamız gereğinin bilincindeyiz. Yeter ki birlikte değer kattığımız ülkemizin emek, dayanışma ama mutlaka üretmek gibi ortak değerlerini aklımızdan çıkarmayalım.

Yeni yılda bu köşede güzel gelişmelerle sizlerle olmak dileğiyle sağlık ve mutluluk dolu bir dönem dilerim sevgili Volt Gazetesi okurları…