224kablo
Köşe Yazıları

PATRON OLACAKSAN BEDEL ÖDERSİN

Uzun yıllardır işletme sahibi biri olarak bu söze çok anlam yüklerim. Anadolu'nun her köşesinde ve her iş kolunda olduğu gibi elektrik sektörümüz özelinde de kadim bir gelenektir ki, çoğunlukla babadan oğula ya da ustadan çırağa devredilen bayrakla başlar yeni işler. Yani çalıştığımız yerden ayrılıp iş kurarız. Zamanla ya birileri batar ya da birileri de başarılı olur, geleceğe yol alır.  

Başarılı olan kesim çoğunlukla dışarıdan kolay görünen, oysa ki çok bedel ödenen uzun yollardan geçmiştir. Büyük başarıların ardında mutlaka feda edilmiş görünmeyen kimseler, nedenler vardır.
Bu bazen aileden uzak geçen uzun yıllardır, kimi zaman yoğun strese dayalı sağlık sorunlarıdır. Bazen de zirvedeki yalnızlıkla her türlü zorluğa karşı içten içe mücadeledir. 

İşimizde başarının sürdürülebilir olması da önemli elbette. Öyle ya, kurulan ve büyüyen şirketlerin zamanı geldiğinde nesil aktarım sınavlarından da geçmesi gerekir.
Ancak ülkemiz ve sektörümüz bu sınavlarda çoğunlukla sınıfta kaldı desek yeridir. Öyle ki, üretim yapan ve marka olmuş birçok yerli şirket ya ikinci kuşak gelmeden global firmalara devredildi, ya da marka devredilemeden çeşitli nedenlerle piyasadan silindi. 
Bu süreçler sonunda ülkenin birçok markası çok daha ileriye gidecekken, üretimde milli büyümenin önüne geçilmiş oldu. 

Ürünlerimizin global alanda marka değeri istenilen seviyede olmayınca, ucuz ürün ve ucuz iş gücü ihtiyacımız da artmaya başladı. 
Bu durum, ucuz iş gücü yani uzun bir süre gündemi işgal etmesini beklediğim asgari ücretin makul bir zemine oturması önünde de engellerden biridir kanısındayım.
Asgari ücret zamlarını günümüz şartlarında yeterli bulmadığımı özellikle belirtmek isterim. Yüksek enflasyonla geçen bir senenin ardından yeni yılda da maalesef kademeli düşüşler olsa da, kısa vadede istenilen seviyelere gelmeyecek ve bu da en çok çalışanın belini bükecektir düşüncemi üzülerek paylaşıyorum.  

Bir yanda biz işverenler faiz ve genel gider artışlarının önüne geçememekten yakınırken, çalışanlarımızın da tıpkı bizler gibi huzursuz olduklarını biliyor ve buna azami seviyede önlemler almak adına mücadele ediyoruz. 
Hani güzel bir söz vardır ya,  ''Fakire ekmek yoksa zengine huzur yoktur.'' Durum tam olarak bundan ibaret aslında.

Başlıkta kalın puntolarla Patron olacaksan bedel ödersin ile başlamıştık. Bedel ödemek, elini ve hatta gövdesini taşın altına koymak işverene kaldı . Başarır mıyız, elbette başarırız.
Yeter ki üzerinde birlikte emek verdiğimiz bu topraklarda öngöremediğimiz sıkıntılara şahit olmayalım. Değişen her takvim yılı aslında geçmişten öğrendiklerimizi geleceğe taşıyacağımız köprünün ayaklarının sağlamlığına yansıdıkça değer kazanacaktır. 

Yeni yılın hepimize sağlık ve huzur getirmesini diliyor, yıl boyunca bu satırları birlikte paylaştığımız siz değerli Volt okurlarını saygıyla selamlıyorum.