224kablo
Köşe Yazıları

PARA BİR MAL MIDIR ?

Antik dönemlerden beri bir değişim ve takas aracı olarak; para ve benzeri değerli eşya ile gündelik kullanımdaki malların kullanımı söz konusu olmuştu. 
Para günümüzde temel olarak bir tür değer ölçüsü, değişim aracı, biriktirme aracı, ve politika yapma aracı olarak kullanılmaktadır. 
Para tanımı ile para basma yetkisinde olan ülke otoritesinin sınırları içerisindeki tüm iktisadi gelişmeler ve üretim imkanlarının meydana getirdiği toplam üretim ve bu üretimin karşılığı olan değer ölçüsünü kastediyoruz. 
Paranın uluslararası piyasada da işlem görebilme yetisine sahip olması durumuna biz konvertibilite diyoruz. Konvertibl olarak kabul edilen para birimleri tüm uluslararası işlemlerde, ithalat, ihracat işlemlerinde, uluslararası ticari anlaşmalarda ve merkez bankaları nezdinde kabul edilen para birimleridir. Bu da bir ülkenin ekonomisi, siyasi yapısı, üretim ve kalkınma kapasitesi, kurumlarının şeffaflığı ve uluslararası güven endeksi ile doğrudan ilişkili bir durumdur. 
Bir para biriminin diğer para birimleri karşısındaki değeri ise bize “kur” olarak ifade edilen sonucu verir. Aslında kur, iki ülke arasındaki faiz farkının para birimlerinin değer kaybına uyarlanmış halinin bir sonucudur. 
Bir para biriminin aşırı değerli olması o para biriminin konvertibilitesi ya da ülke koşullarının ve refah düzeyinin yüksekliği anlamına gelmemektedir. Esas olan bir ülkenin üretim gücü, hazinesinin görece değerli maden altın vb. kapasitesi ve konvertibilitesi yüksek para birimleri karşısında takas aracı olarak kullanılabilecek yerel ya da uluslararası para birimlerine ulaşabilmesi ile ölçülebilir. Bunun anlamı daha çok üretim ve dış dünya ile oluşacak ticari kapasitedir. 
Şimdi para birimimizin yaşadığı sansasyonel krizin neresinde olduğumuza ve buradaki payımıza bakacak olursak; daha çok katma değer üretmeli, tarım, turizm gibi güçlü alanlarda rekabet üstünlüğümüzü artırmalı ve hemen her sektörde daha çok üretebilen bir ekonomik sisteme odaklanmalıyız. 
Biz halen “Çakmaklara ithal gaz” doldurup sonuçlarına şaşkınlıkla bakakalıyoruz. 
Artan üretim imkanları ve katma değer ile şu bahsi geçen orta gelir tuzağından kurtulmalı, gini katsayısını düzeltmeye odaklanmalıyız. 
Ya da hemen her mal ve hizmetin herkes için asgari müşterekte ulaşılabilir hale getirilmesi gerekmektedir. ( statü ve zenginlik sembolü, üretimi az, katma değeri fazla istisnai mal ve hizmetleri bu grubun dışında tutuyoruz. ) 
İşte bu sebeple daha çok üretmeli, daha çok çalışmalıyız. Daha çok ihracat yapmalı, artan yurt içi tüketim ve gelişen ülke ekonomisi ile daha bilgili, eğitimli ve sağlıklı nesiller yetiştirmeliyiz. 
Bir cümle mevcut durumda üretimin eksikleri neticesinde artık daha az paramız var. Para da bir mal ise, ticari hayatın döngüsü için daha çok mal ve hizmet almak için daha çok paraya ihtiyacımız var.          

İşletme sahipleri ise bu paraya ulaşamadığı için fon kaynaklarını bankacılık ve finans sisteminden sağlıyor. Avrupa’ da merkez bankaları bir bir faizleri sabit tutup, eksiye düşürürken, ülkemizde işletmeler bankalardan kaynaklarını bilinen faiz oranlarından almak zorunda kalıyor.