224kablo
Köşe Yazıları

NE KADAR GÜZEL DEĞİL Mİ?

Değerli Volt Gazetesi dostlarım merhaba, bu ay sizlere dünyada pandemi ile beraber birçok değişimin yanında esnek çalışma modelleri ve benzer modellemelerin çokça dile getirilen çalışma saatlerinde azaltmanın söylemleri ve uygulamaları dile getirilmeye başlandı. Kulağa hoş geliyor, ne kadar güzel değil mi? Değerli dostlar, bu ay ki yazımda bu konuyu anlatmaya çalışarak bu uygulamaların neler içerdiğini gelecek bakımından bizlere sağlayacağı yararlar var mı onlardan söz edeceğim. Bilişim sektöründe bu uygulamaya geçiş hızla olurken üretim sektöründe bu tür uygulamanın gelecek yakın zaman diliminde neleri beraberinde getireceğini göreceğiz. Fakat unutulmaması gereken bir durum var ki; her sistem değişikliğinin ödenmesi gereken bedeli de olacaktır. Dünya hızla dijital bir sürece ve yüksek teknolojik uygulamalara geçmektedir. İnsan faktörünün artık olmazsa olmazlar arasında olmayacağı yeni bir sistem değişikliği ve düzenlemesi içine girmeye başlandı. Belki bu şimdilik çok hissedilemeyebilir ama gelecek on yıl sonrası bu değişimin sonuçları görülmeye başlanacaktır. Haftada 40-45 saat çalışmaktan daha az saat çalışmanın ne zararı olabilir diyebilirsiniz, aynı maaşlarla daha az çalışıp yaşantımıza kendimize daha fazla zaman ayırmanın güzelliği yanında zamanı daha çok lehimize kullanabileceğimiz bir durum, ne kadar güzel değil mi?
Dünya da teknoloji hızlı bir değişimin içinde ve üretimin içine daha yaygın olarak giren robotik otomasyon prosesleri, iletişimde ve uygulamalarda yaşamımızın bir parçası haline gelen dijital dünya ve yapay zekanın hakim olmaya başladığı bir gelecek dünyası ve bunun devamında karşımıza sürekli yenilikler, değişimler veya güncellemeler yaşanılması kaçınılmaz beklentilerdir. Bazı işletmeler ve devletlerde çalışma saatleri ile ilgili günde 5 ila 6 saat veya üç ya da 4 gün çalışma planlamaları başlanmış olup verimliliğin arttığından söz edilmeye başlaması ki, bunların sadece dünyada ekonomileri güçlü nüfusları, az refah seviyesi zaten yüksek olan ülkeler olduğunu görüyoruz. Ülkemizde de bu konuşmaların yer almaya başladığını çalışma bakanının söylemlerinden anlıyoruz. Değerli Volt Gazetesi dostları bu durum iyi gibi görünse de bizim gibi gelişmekte olan ülkeler yönünden ele alındığında bazı sorunları beraberinde getireceği aşikardır. Maaşlarda değişiklik olmadan bu tür uygulamaların işletmelerde üretim enflasyonuna etkisi ve vardiyalı çalışmaya dönülmesi gibi fazladan sorunların çıkması muhtemel sonuçlar olacaktır. Gittikçe yapay zekanın üretim sektörlerinde yer alma hızına bakıldığında gelecek yıllarda emek tarafında istihdam sorunları baş gösterme ihtimali böylece yükselecektir. Anlatılanlardan yola çıkıldığında gayet kulağa hoş geliyor gibi gözükse de hiçte sanıldığı gibi masum bir iyileştirme olarak görülmemektedir. Kısacası dünyada uygulanmak istenen yeni düzen senaryolarından belki de biri bu söylenenler. Fakat bizim gibi nüfus yoğunluğu fazla olup gelişmekte olan ülkeler için olumlu sonuçlar getireceği şüpheli bir yaklaşımdır diyebiliriz. Hangi ülkeler bu uygulamaya başladılar dersek; dediğim gibi gelişmiş ekonomileri olan, refah seviyeleri yüksek ve üstün teknolojileri kullanan ülkeler ki başta Japonya, ispan-ya, İskoçya, Belçika, Birleşik Arap emirlikleri, İzlanda bu çalışma saatlerini azaltan ve uygulamaya başlayan ülkelerdir. Umarım yanılırız ve bu uygulamaların ne kadar yararlı bir sistem olduğunu yaşayarak görürüz. Çünkü verimliliği arttıran bir sistemin uygulanışı olarak bizlere anlatılmaktadır. Tüm bu anlatılanlara bakarsak ne kadar güzel değil mi? Demekten kendimizi alıkoyamayız.
Değerli Volt Gazetesi dostlarım, alım gücünün olduğu, yaşam sıkıntılarının olmadığı ve maddi olarak gelecek kaygılarının yaşanmayacağı, az çalışarak refah seviyemizin yüksek olacağı ve verimli olunacağı bir dünya da olmak ne kadar güzel değil mi?