224kablo
Köşe Yazıları

LİMİTED ŞİRKETLERDE ORTAKLIKTAN ÇIKMA VE ÇIKARILMA

Türkiye’deki en yaygın şirket türü olan limited şirketlerde ortaklıktan çıkma ve çıkarılma konusu tamamen hukuki ve teknik bir mevzu olduğundan limited şirketlerin ortakları ve kanuni temsilcileri tarafından yeterince bilinmediğinden konuyu aydınlatmak için bu aydaki yazımızı bu konuya ayırdık.
ORTAKLIKTAN ÇIKMA
Ortaklıktan çıkma 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 638. maddesinde düzenlenmiştir. Ortaklıktan çıkma mevzusunu ortaklıktan çıkma şartlarının şirket sözleşmesinde öngörülmesi ve öngörülmemesi başlıkları altında inceleyebiliriz.
Ortaklıktan Çıkma Şartları Şirket Sözleşmesinde Öngörülmüşse
Şirket sözleşmesinde şirketten çıkma hakkını öngörmek mümkündür. Bu hak, herhangi bir şarta bağlanmayabileceği gibi belirli şartların varlığı halinde de öngörülebilir. Çıkma hakkının şartlarının oluşması halinde ya da şartsız olarak öngörülmüşse ortak istediği zaman şirkete çıkma beyanında bulunabilir. Bu yenilik doğurucu bir irade beyanıdır. Sözleşmede bir şekle bağlı kılınmamışsa söz konusu irade beyanı şekle bağlı değildir. 
Ülkemizde limited şirketlerin çoğunun sözleşmesinde ortaklıktan çık­maya ilişkin özel bir hüküm bulunmamaktadır. Sözleşmeye bu yönde bir hüküm koymak isteyen limited şirket­ler, sözleşme değişikliğine giderek, şartsız veya şarta bağlı çıkma hakkına sözleşmelerinde yer verebilirler. Ancak, bu durum zorunlu olmayıp ta­mamen şirketlerin, ihtiyarına bırakılmış bir husustur.
Ortaklıktan Çıkma Şartları Şirket Sözleşmesinde Öngörülmemişse
Şirket sözleşmesinde ortaklık­tan çıkma hakkına ilişkin bir hüküm yer almaması halinde TTK’nın 638/2. maddesi uyarınca orta­ğın haklı bir sebebe dayanarak şirketten çıkmasına karar verilmesi için Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, bu mahkemenin bulunmadığı yerlerde ise ticaret davalarına bakan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açması gerekmektedir.
TTK’da da haklı sebeplerin nelerden ibaret ol­duğuna değinilmemiştir. Bu nedenle, çıkma isteğinde bulunan ortağın öne sürdüğü sebebin gerçekten var olup olmadığına yahut haklı olup olmadığı­na mahkeme karar verecektir. Benzer yönde hüküm bulunan Eski Ticaret Kanunu’nun 551. maddesinin ikinci fıkrasının uygulamasına ilişkin yargı kararlarına baktığı­mızda, Yargıtay; 
ortaklarının karşılıklı suçlamalarının, tutum ve davra­nışlarının, ortakların birlikte çalışma imkanını ortadan kaldırmasını (Yargıtay 11. HD 24/04/2001), 
ortaklar arasında sürtüşme yaşanması ve kişinin ortak­lığını sağlıklı bir şekilde sürdürme imkanının kalmaması (Yargıtay 11. HD 02/04/2002) 
gibi halleri haklı sebep olarak kabul etmektedir. TTK’nın m.638/2 hükmü, ETK’nın m.551/2 hükmüne paralel bir şekilde düzenlendiğinden, Yargıtay’ın ortaklıktan çıkmadaki haklı sebeplere ilişkin değerlendirmeleri yeni dönemde de devam edecektir.
Ortaklıktan Çıkmaya Katılma
Ortaklıktan çıkma hakkı ile ilgili olarak belirtilmesi gereken bir diğer husus da ortaklıktan çıkmaya katılma hakkıdır. TTK, çıkma hakkının kullanılması durumunda, kendi­lerini ortaklıktan çıkma davasının davacısı ortak ile aynı konumda gören diğer ortaklara da “çıkmaya katılma” hakkı tanımış ve bu konuda şirket müdürlerine bazı görevler yüklemiştir.
TTK’nın 639. maddesine göre, ortaklardan biri şirket sözleşmesindeki hükme dayanarak çıkma istediği veya haklı sebeplerden dolayı çıkma davası açtığı takdirde, müdür veya müdürler gecikmeksizin diğer ortakları bundan haberdar ederler. Diğer ortaklardan her biri, haberin kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde, ortaklıktan çıkmaya katılabilir.
Burada öngörülen bir aylık süre, hak düşürücü bir süre olup müdürlerce ya­pılacak bildirimin kendilerine ulaştığı tarihten itibaren bir ay içerisinde çıkmaya katılma hakkını kullanmayan ortaklar bu haklarını kaybedeler.
II- ORTAKLIKTAN ÇIKARMA
Ortaklıktan çıkarma Türk Ticaret Kanunu’nun 640. maddesinde düzenlenmiştir. Ortaklıktan çıkarma mevzusunu da ortaklıktan çıkarma şartlarının şirket sözleşmesinde öngörülmesi ve öngörülmemesi şeklinde iki başlık altında inceleyebiliriz.
Ortaklıktan Çıkarma Şartları Şirket Sözleşmesinde Öngörülmüşse
Ülkemizde limited şirketlerin çoğunun sözleşmesinde ortaklıktan çıkarmaya ilişkin özel bir hüküm bulunmamaktadır. Şirket sözleşmesine ortaklıktan çıkarmaya ilişkin hüküm koymak isteyen limi­ted şirketler kuruluş aşamasında veya sonradan sözleşme değişikliğine gide­rek ortaklıktan çıkarma sebeple­rine sözleşmelerinde yer verebilirler. Ancak, bir ortağın şirketten çıkarılma sebeplerinin sonradan şirket sözleşmesine konulabilmesine dair sözleşme değişikliği, şirket sermayesini temsil eden tüm ortakların genel kurul toplantısında oy birliği ile karar almasıyla mümkündür. (TTK, m.621/f.3). 
Ortaklıktan çıkma hakkında olduğu üzere, ortaklıktan çıkarmada da şirket sözleşmesinde hüküm bulunması zorunlu değildir, bu tamamen şirketlerin ihtiyarına bırakılmış bir husustur.
Şirket sözleşmesinde yazan ortaklıktan çıkarma şartı gerçekleştiğinde ortak genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabilir. Ancak, 640. maddenin 2. fıkrasına göre çıkarma kararına karşı ortak kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir.
Ortaklıktan Çıkarma Şartları Şirket Sözleşmesinde Öngörülmemişse
Şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa veya sözleşmede yer alan sebepler arasında yer almasa dahi, haklı bir sebebin ortaya çıkması duru­munda, genel kuruldan ortağın şirketten çıkarılması yönünde mahkemeye başvurma kararı alınmasını müteakip şirket, ortaklıktan çıkarma davası açabilir. (TTK, m.640/f.3). 
Çıkma hakkında olduğu üzere ortaklıktan çıkarmada da haklı sebeple­rin ne olduğuna Kanunda yer verilmemiştir. Bu itibarla, şirketin öne sürdüğü ortaklıktan çıkarma sebebinin gerçekten var olup olmadığına yahut haklı olup olmadığına mahkeme karar verecektir. Hal böyle olunca da, şirketin, ortaklıktan çıkarma sebebinin varlığını kanıtlaması gerekecek­tir. Eski Ticaret Kanunu’nun konuya ilişkin 551. maddesinin üçüncü fıkrasına ilişkin yargı kararlarına baktığımızda, Yargıtay’ın;
Ortağın rekabet yasağına aykırı hareket etmesi (Yargıtay 11. HD 08/06/2000),
Ortağın davranışlarının şirket faaliyetlerine sekte vuracak ve ızrar edecek ve karşılıklı güveni ortadan kaldıracak nitelikte olması (Yar­gıtay 11. HD 11/06/2001),
Ortağın güvenini kötüye kullanarak şirket mallarını kendisinin fiilen çalıştığı şirkete aktarması, müşterileri kendi dükkanına sevk ederek şirketi zarara uğratması, diğer ortakların imzalarını taklit ederek ser­maye artırımına gitmesi (Yargıtay 11. HD 11/02/2002),
Kişinin ortağı olduğu limited şirketin iştigal konusu ile aynı olan işi yaparak şirkete karşı rekabet yasağına aykırı davranması, şirketle ilgilenmemesi, şirketi zor durumda bırakması, şirket işlerinin gö­rüşülmesi amacıyla yapılan davetlere icabet etmeyerek toplantılara katılmaması, şirket müdürünün istifası üzerine müdür ataması ama­cıyla yapılacak toplantıya katılmayarak sorunların çözümünü engel­lemesi (Yargıtay 11. HD 21/10/2003)
gibi halleri ortaklıktan çıkarma için haklı sebep olarak kabul ettiğini görmekteyiz. TTK’nın m.640/3 hükmü, ETK’nın m.551/3 hükmüne paralel bir şekilde düzenlendiğinden, Yargıtay’ın ortaklıktan çıkmadaki haklı sebeplere ilişkin yaklaşımı yeni dönemde de devam edecektir.
Ortaklıktan Çıkarma Toplantı ve Karar Yeter Sayısı
TTK’nın 620. maddesine göre limited şirketlerde seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır. Ancak TTK’nın 621. maddesinde sayılmak suretiyle belirtilen önemli kararların alınması halinde daha nitelikli bir çoğunluk aranmaktadır.
Buna göre, gerek “ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması” gerekse “ortağın haklı sebepler do­layısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması” konularında genel kurulca bir karar alınabilmesi için, genel kurulda temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması gerekir (TTK, m.621/f.1). 
Bir başka deyişle, yukarıda belirtilen konularda karar alabilmek için toplantı nisabı olarak oy hakkı bulu­nan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun toplantıda hazır bulun­ması ve karar nisabı olarak kararın da bu toplantıda temsil edilen oyların en az üçte ikisi ile alınması gerekmektedir.
SONUÇ
Tamamen hukuki ve teknik bir konu olan limited şirketlerde ortaklıktan çıkma ve çıkarılma konusunda şirket sözleşmesine hüküm konulması yahut konulmaması hususu tamamen şirketlerin tercihine tabidir. Şirket sözleşmesinde buna yönelik bir şart konulmuşsa söz konusu şart gerçekleştiğinde duruma göre ortak ortaklıktan çıkabilir ve şirket ortağı ortaklıktan çıkarabilir. Şirket sözleşmesinde buna yönelik bir hüküm bulunmaması halinde ise taraflar her zaman haklı bir sebebe dayanarak şirketten çıkma ve çıkarılma talebinde bulunabilir. Haklı sebebin ne olduğuna karar verecek olan Yargıtay’ın kararlarına baktığımızda ise ortaklıktan çıkmaya nazaran ortaklıktan çıkarma sebeplerinin daha esaslı ve somut bir veriye dayandığını söylemek mümkündür. Bu durum da ortakların kendi iradesiyle ortaklıktan çıkmasına daha müsamahalı yaklaşan Yargıtay’ın, ortağın kendi iradesi dışında ortaklıktan çıkarılmasına dava ihtiyatlı yaklaştığını göstermektedir.