224kablo
Köşe Yazıları

KUMAŞÇI İLE KARPUZCU

Rivayete göre eski zamanlarda padişah vezirine sorar: Vezir! İstanbul’da evliya var mı?
Aman padişahım, İstanbul evliya yatağı olarak bilinir, evliya olmaz mı hiç.
Öyleyse birkaç tanesini ziyaret edelim.
Sultanım, arzu ederseniz tebdil-i kıyafet ile şehri dolaşalım.
Vezir ve padişah köylü kıyafetine girip, yola çıkarlar. Önce Mısır çarşısına girerler. Orada bir kumaşcı dükkanına girip selam verirler. Dükkan sahibi büyük bir edeple selamı alır ve müşterilerine iltifatta bulunarak;
"Hoş geldiniz, safa geldiniz. Maşaallah, Allah’ın ne güzel kulları var. Buyurun efendim" der.Vezir, biraz kumaş lazım olduğunu ve kumaş almaya geldiklerini söyler. Kumaşçı, hangisinden alacaklarını sorar.
Vezir;
"Şu topu, şu topu, şu topu indir. Diyerek topların yarısından fazlasını indirir. Sonra da;
"Şundan yarım metre, şundan bir metre, şundan iki metre kes." diyerek indirttiği bütün toplardan kestirir.
Kumaşçı:
"Allah'ımın ne güzel kulları var, ya Rabbi! Sana şükür." diyerek kestiği kumaşları paket yapar, ücretlerini hesap edip miktarı yazılı olan kâğıdı vezire uzatır.
Bu sefer vezir;
"Kusura bakmayın, biz bunları almaktan vazgeçtik çünkü kumaşları beğenmedik." der. Kumaşcı büyük bir teslimiyetle;
"Hay hay, olur efendim. Allah’ın ne güzel kulları var, fark etmez efendim, güle güle."
diyerek müşterilerini uğurlar. Paketlenmiş kumaşlarını bir tarafa koyar.
Padişah ve vezir bu sefer Beyazıt meydanına çıkarlar.
Orada elinde sopasıyla;
"Karpuz, karpuz!" diye bağırarak karpuz satan celalli birisini görürler. Vezir;
"Padişahım, şimdi bu zattan karpuz alacağız ama hemen almayın. Karpuzları bastırın, birini alıp diğerini koyun. Kolay kolay karpuz beğenemeyen bir kimse gibi uzun zaman onu meşgul edin." der.
Padişah denildiği gibi; Birini alır, birini bırakır, öbürünü sıkar, diğerinin kabuğuna el vurarak olup olmadığını kontrol eder ama bir türlü karpuz alamaz. Karpuzcu ise göz ucuyla müşterisini takip etmektedir.
Bakar ki ellemediği ve sıkmadığı karpuz kalmadı, müşteriye elindeki sopasını göstererek:"Bana bak, alacaksan bir tane al, git. Karpuzları yaralayıp durma! Beni de kumaşçı gibi zannetme!
Padişah olduğuna da güvenme. Şu sopa ile kafanı kırarım!" der.
Padişah; "Sus sus, bizi deşifre etme!" der ve alelacele bir karpuz alıp parasını ödeyerek hızlıca oradan ayrılır.
Vezir; "Şimdi de Süleymaniye'ye gidelim, orada daha size nice Allah dostlarını göstereceğim." der.  
Padişah; "Vezir, bu kadar yeter! Karpuzcusu, kumaşçısı evliya olan yerde daha neler vardır kim bilir, yeter! Şimdi gidip kumaşçının paralarını verelim, adamcağız zarar etmesin." der.
Tekrar kumaşçıya gidip selam verirler. Kumaşçı yine aynı teslimiyet ve vakar içinde selamlarını alır, ve; "Buyurunuz efendim, Allah'ımın ne güzel kulları var, buyrun efendim der. Vezir; "Biz yeniden karar verdik kestirdiğimiz kumaşları alacağız." der ve parasını verip kumaşçı ile vedalaşırlar.
Dükkândan çıkarken kumaşçı ellerini kaldırıp; "Ya Rabbi! Sana hamdolsun. Bugün iki defa dükkanıma padişahı gönderdin." diyerek Allah’a şükreder.
Padişah bu hal karşısında şaşırır, vezire; "Vezir, anladım bu iki zatın ikisi de evliyadır; ama acaba hangisi üstündür?" diye sorar. Akıllı vezir şöyle cevap verir;
"Padişahım, ben hangisinin üstün olduğunu bilemem; ama herhalde laftan anlayanlara kumaşçı gibisi, laftan anlamayanlara da karpuzcu gibi birisi lazım."
2024 yılında gerek elektrik sektörü olarak gerekse de Türkiye'mizin bir parçası olarak hepimiz hikayedeki karpuzcu kaosuna çok denk geldik. 2025 yılının hikayedeki kumaşçı huzuru ve sakinliği ile gelmesini diliyor, siz değerli Volt okurlarına, sektörümüzün değerli paydaşlarına ve tüm milletimize sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini temenni ediyorum.

CİHAT AĞABEY'İN ARDINDAN
Geçtiğimiz ay içinde Samsun'un sevilen ve tanınmış iş insanlarından, Galip Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Yılmaz'ı kaybettik. Sektörümüzde eğitimi, saygısı ve ticarete kattığı değer ile hepimizde izler bırakan Cihat ağabey,  iyi bir patron veya yönetici olmadan önce iyi bir insan olmanın gerekliliğini bizlere yaşayarak göstermişti. Kendisine yüce Allah'tan rahmet diliyor ve vefatına dek son 20 senede biriktirdiğimiz sayısız güzel hatıra için teşekkür ediyorum.