İnsanlar kendilerini mutlu etme becerilerini kazanacağı gibi mutsuz etme becerilerini de kazanabilirler. Gece yatağına yattığında hemen uykuya dalmayı becerebildiği gibi kendisini uykusuz bırakma becerilerini de gösterebilirler. Allah’tan başka kimseye verecek hesabı olmayan insanlar geceleri rahat uyumayı da becerirler. Güçlükle karşılaştığında bir adım bile geri atma. Güçlüklerin ya üzerinden aşacaksın ya da etrafından dolaşacaksın. Bil ki yılgınlık maskeli bir tembelliktir, bil ki çalışma sevgisi, güçlükleri ye-nerek değer ve kuvvet kazanır. Bunun manevi hazzı ise eşsizdir. Savaşta zafer, çalışmada başarı pes etmeyenlerindir. Kendini bütün gün baskı altında ve her an savaşır gibi hissettiğin sürece mutlu, verimli ve huzurlu bir aile ortamı ve iş hayatına kavuşamazsınız. İçimize dönüp yüreğimizi ve gönlümüzü araştıralım. Çünkü hayatla ilgili çözümler oradan fışkırır. Temelde köklü bir dürüstlük ve güçlü bir iradesi olmayan insanları, hayatın çetin rüzgarları dalından kapmış bir iradesi olmayan insanları, hayatın çetin rüzgarları dalından kopmuş yaprak gibi istediği yöne savurur. İnsanların duygu ve düşüncelerini kendi iç dünyası da onaylamalı ve yönlendirmelidir.  Unutmayalım! Huzur ve hoşnutluk pınarları zihnimizin içinden fışkırır. Kendi öz huyları dışında her şeyi değiştirerek mutluluğa erişmeye çalışan her kim olursa olsun, hayatını boş çabalarla harcayıp, kendince ortadan kaldırmaya çalıştığı mutsuzluğunu tam aksine artırır. Huzuru kendi dışında arayan karamsar, hayatın akışında “Kendi”, kendi olmadan yürüyen kötümser düşünceler sağlıktan çok hastalık üretirler. Ömrümüz kısa, boş düşüncelerle geçirilemez. Attığımız her adıma gerekçe ve mazeret bulmak, bizi çok düşünüp az yaşamaya iter. Eğer işimizi sever ve isteyerek çalışırsak, böyle bir ortamda yapılan küçük hatalarda gözle görünmez. Şayet isteksiz çalışırsak bayat yemekten duyduğumuz hoşnutsuzluğun benzerini hissederiz.  Severek çalışma korkuları giderir, başarılı olmamıza, sağlıklı, do-yurucu ve huzurlu bir hayat sürmemize yardımcı olur. İşimizi severek çalıştığımız takdirde zamanın nasıl geçtiği de anlaşılmaz, adeta zamanla bağımız kopar. İşyerinde morali yüksek, herkes çalışmada yeterli tam gelmişse, işe ve işyerine bağlılıkları artar, herkes işine odaklanır, kıskançlığın yerini paylaşma ve dayanışma duygusu alır. Ne mutlu sevdiği işte çalışana, ne mutlu sevdiği eşe kavuşana.