224kablo
Röportajlar

IŞILDAR AYDINLATMA GENEL MÜDÜRÜ ALP TÜRKAY

Sektöre yıllarını vermiş, marka isim Alp Türkay sektöre dair tecrübelerini bizimle paylaştı.

Kendinizden bahseder misiniz?

1963 yılında Samsun’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi yine Samsun’da bitirdim. Okul dönemlerimde hem okuyup ve çalıştım. Ailemin maddi olanakları kısıtlı olmasından dolayı eğitimimi devam ettiremedim. Çalışıp aileme yardımcı olmak durumundaydım. 1976 yılında Samsun’da elektrik sektörüne başladım. Önce tesisat üzerine çalışmaya başladım fakat benim işimin bu olmadığını anlayıp 5 ay sonra satış ve pazarlama bölümüne geçtim. Samsun’da ilk elektrik sektöründe sıcak satış olarak pazarlamaya başlayan birisi olup işimi çok severek yaptım. 1986 yılında bu şehirde evlendim. 1987 yılında kızım doğdu ve daha hırslı bir çalışma ortamına girdim. 1990 yılında oğlumun  doğması ile beraber sorumluluğum daha da artmıştı. Eşimin ve çocuklarımın geleceklerini düşünerek  aynı sektör üzerine kendi işimizi kurma kararı aldık. Piyasamıza ve dostlarımıza güvenerek sıkı bir şekilde işimize başladık. İşlerimiz gayet iyi bir şekilde devam ederken 1994 yılında kriz olmasından dolayı zarara doğru gittiğimizi gördüm ve fazla borçlanmadan kapatma kararı aldım. Çünkü çok ciddi bir kriz yaşamıştık. Dost bildiklerimizin bize dost olmadığını o zaman çok iyi anlamıştım. 1994 yılından 1998 yılına kadar Samsun’da bir şirkette aynı işime devam ettim. 1998 yılında çalıştığım şirketten anlaşamadığımdan dolayı ayrıldım. Samsun’da bulunan Borsan A.Ş.ile anlaşarak İstanbul Perpa  Şubesi’ne Satış Müdürü olarak  geldim. Eşimi ve çocuklarımı da daha sonra getirerek buradaki görevime başladım. 2002 yılında Borsan A.Ş.’den ayrılmak zorunda kaldım. 2002 ve 2003 yılında İstanbul’da İmtaş Ltd. Şti.’de çalıştım. Ben karakter ve iş konusunda çok titiz olduğum için yönetimlerin aldığı  kararların hatalarını gördüğüm zaman ikazımı yaparım ve eğer halen yönetim kendi kararı üzerinde devam etmek istiyorsa hiç tartışmadan istifa ederek ayrılmak zorunda kalırım. Bu zamana kadar çalıştığım yerlerde hep bu sorunlarla karşılaştığım için kendi isteğimle ayrılmışımdır. 2004 yılında Işıldar A.Ş. ile görüşmeler yaptık ve işe başladım.

Firmanız ve faaliyet alanlarınızdan bahseder misiniz?

Işıldar A.Ş. 1972 yılında kurulmuş ve kendi bünyesinde kalıp hanesi bulunan, piyasa fason üretim yapan bir firmaydı. Ben bu firmaya dahil olunca bütün piyasa bana güldü ve ‘’Ağabey sana yakışıyor mu böyle bir firmada çalışmak?’’ diyorlardı. Fakat ben bu firmanın iyi yerlere geleceğine inanarak bana gülenlere verdiğim cevap ‘’Bekleyin ve ilerleyen zamanlarda bizi görün.’’ dedim. Hatta bize merdiven altı imalatçıları diyenler bile vardı. Işıldar A.Ş. olarak toplamda 1000 metrekarede çalışıyorduk. Şirketin yönetim kuruluyla toplantı yaparak herkesin üzerine düşen görevi yapmasını ve her ay 2 ürün  kalıplarının yapılması hedefini koyduk. Devamlı kendimizi yenileyerek iyi yerlere geleceğimize inanıyordum. Çünkü yönetim kurulunun kararı firmayı pazara açmak ve markalaşmaktı. Öz sermayesi güçlü, üretimi iyi bilen bir yönetimle karşılaşmıştım. Tek bir isteğim vardı; ben pazar yaratmak için koşarken arkamın boş kalmayarak desteklenmesi. Pazarlamayı bünyemizde kurarak pazara açıldık ve tüm Türkiye pazarına girdik. Daha sonra AR-GE çalışmalarımızı arttırarak pazara hakim olduk. Üretmiş olduğumuz ürünler daha sonra taklit edilmeye başlandı. Demek ki doğru yoldayız diye seviniyorduk.

Bizim başarılı olmamıza en büyük destek; çalışmış olduğumuz birbirinden güzel dost müşterilerimiz olmuştur.

Yıl 2017 ve IŞILDAR A.Ş. şuan toplamda 12.000 metrekarede,  zengin  ürün çeşidi ile pazarda söz sahibi olmuştur. Şimdi bize merdiven altı imalatçıları diye konuşanlar hayret içinde kalarak tebrik ediyorlar. Işıldar A.Ş. elektrik sektöründe plastik elektrik malzemeleri ve aydınlatma üzerine üretici firma olarak hizmet vermektedir. Sektörde; kataloğunda bulunan bütün ürünleri kendi bünyesinde üreten tek firmadır. İç ve dış pazarda ve yurt içi resmi kurum projelerinde ciddi bir şekilde söz sahibi olmuştur.

Ne kadar süredir hizmet veriyorsunuz?

Ben elektrik sektöründe 41 yıldır hizmet vermekteyim. Bu süre zarfında kimseyi kırmadan, alçak gönüllükle, tecrübemi kullandırarak bir çok arkadaşıma yardımcı olmaya çalıştım. Benim politikam; iyi ve dürüst insanların kazanması için elimden gelen her yardımı yapmaktır.

Şirket politikanızdan bahseder misiniz?

Şirketimiz;

- Salt kişisel bir servet ve güç sahibi olmak değil, içinde yaşadığımız topluma yarar sağlamayı hedeflemektedir.
- Çağdaş, teknoloji ve gelişmelerden kopmadan oluşturduğu vizyonu, girişimci ruh ve cesaretle oluşturduğu markaları ile dünya pazarında yer almayı hedeflemektedir.
- Dinamiktir; yeniliklere ve gelişmeye önem verir; araştırma-geliştirmeye yatırım yapar; değişime direnci reddeder.
- Sorumluluk duygusu taşır; topluma maddi ve manevi değer katmak için çalışır; çevreye duyarlıdır.
- Geleceğe giden yolda, geçmişten güç ve ders almanın öneminin bilinciyle ulusal değerlere bağlıdır; ailevi ve manevi değerlere sahip çıkar.
- Başarının temel ilkelerinin dürüst, disiplinli ve planlı olarak çalışmak olduğuna inanır.
- Tüm anlaşmalarda taraflar için kazan-kazan sonucunu esas alır. Bu felsefe doğrultusunda hareket eder.
- Eğitime önem verir, mesleki eğitim ve gelişime olanak tanır; başarıyı ödüllendirir.
- Köklü bir geçmişe sahip, saygın, istikrarlı, dürüst ve güvenilir bir firmadır.
- Faaliyet gösterdiği her alanda en iyi olmak için çalışır. Sonuca odaklanır. Üründe ve hizmette kaliteden ödün vermez.
- Kurumsallaşmanın gerekliliğini kavramış, öğrenen ve eleştiriye açık bir organizasyona sahiptir.
- Takım ruhunun, ortak sinerjinin ve adil çalışma ortamının gücüne inanır.
- Müşteri odaklıdır, gelişmeleri takip edip piyasanın talep ve beklentilerini tespit ederek, stratejisini ona göre yönlendirir.
- Temizlik ve düzene değer verir, tutumluluğu teşvik eder, israfın karşısındadır.
- İnsana değer verir, paylaşımcılığı destekler; bencillik ve açgözlülüğü reddeder.

Sektörü değerlendirecek olsaydınız ne söylerdiniz?

Sektörümüz 1976’dan 2002 yıllarına kadar İstanbul toptancılarıyla yönlendiriliyordu. Bütün imalatçı firmalar İstanbul toptancılarına ürünlerinin bayiliklerini verip Anadolu pazarına sattırıyorlardı. Anadolu’da bulunan esnaf ayda 2 sefer veya her ay İstanbul’a gelip imalatçıları görmeden toptancılardan mallarını alıp dönüyorlardı. Fakat imalatçıların kar marjları düşmeye başlayınca; İstanbul toptancılarını azaltarak, bünyelerinde satış ve pazarlama ekibini kurarak,  Anadolu pazarına açılıp yeni bayilikler vermeye başladılar. 2002 yılından sonra yenilenen teknolojiyle birlikte üretim kapasitelerini arttırarak Anadolu pazarına girdiler. Anadolu esnafı direk fabrikalar ile çalışmaya başlayınca kendilerini yenileyerek bölgelerine hakim olmayı başardılar. Mağazalarını büyüterek ciddi bir işletme haline geldiler. İmalat firmalarının mal satışında kampanyalar yaptırarak bayilerine çok destek oldular.2002 yılından sonra sektörümüz çağ atlamıştır.

Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Sektörümüzün geleceği;  kendini yeniledikçe ve güncelledikçe, kaliteli üretim ve bayiler oldukça aydınlıktır. Sektörümüzde dürüst çalışan ve sistem kurarak yoluna devam eden firmalar her zaman kazanmaktadır ve kazanacaktır.

Eklemek ya da belirtmek istediğiniz bir şey var mı?

Son olarak söylemek istediğim;
Bana bu keyifli söyleşi için yayınınızda yer ayırdığınız sebebiyle çok teşekkür eder, başarılarınızın devamı temenni eder ve saygılarımı sunarım.