224kablo
Köşe Yazıları

İNANMAK HER ŞEYDİR

 İNANMAK HER ŞEYDİR

Yaşanan en derin kıtlık duygusu inanmaktır. Yapayalnız yaşıyor bu çağın insanı çünkü birlikte yürüyecek kadar güvenmiyor kimse birbirine. Kimsenin kimseye güveni yok aslında. Bedeli bu kadar ağır başka duygu var mıdır açıkçası bilmiyorum.

 

İnanmak uçurumun kenarında durmaktır. İnanmak pırıl pırıl güneşli bir günde bozuk para gibi harcanmaktır. Kenara atılmaktır, çantada keklik sayılmaktır. Tok sayılmaktır, ikna edilmişliktir, gözündeki parlayan ışığın sönmesidir, onca kalabalığa rağmen yalnız kalmaktır, beklenti içine girmek, hayal kırıklığına uğramaktır. İnanmak yaralanmak ve değişmek zorunda kalmaktır.

 

İnsan bazen aklını yitirmemek için inanır. Bazen de korktuğu için. Kaybetmemek için inanır. Sırf inanmış gözükmek için bile inanır. Yalan olduğunu bile bile inanır. Hiçbir şeyin yanlışlıkla yapılmadığını bilir ama gene de inanır. Hırsızın ona ahlak dersi verdiğini bilir ve inanır. Her durumda ona ayıracak zamanı olduğunu, bunun dışında her şeyin bahane olduğunu da bilir ve inanır. Yaşam savaşında düştüğü yerden kalkmaya çalışırken onu tekmeleyenleri görür ve gördüğü halde inanır. En çok bağıranın yanına koştuklarını, susanın canının daha çok acıdığını bilir ve inanır.

 

İnanmak aynı zamanda başarmaktır. Mücadele etmektir. Büyük düşünmektir. En iyi manzaranın en zor tırmanıştan sonra geldiğini bilmektir. Geleceği değiştirmektir. Her sabah kalkıp kendine ‘yapabilirim’ demektir. Kaybetmekten korkmamaktır. Yıldızların karanlık anlarda parladığını bilmektir. İnandığın şeyler için asla savaşmaktan vazgeçmemektir. Zor olana dayanabilmektir. Zamanı mükemmel kullanabilmektir. Mucizelere tanık olmaktır, muazzam bir dünyanın kapılarını açmaktır, kendini iyi hissetmektir, içimizdeki gözümüzdür, karanlığa küfretmektir, imkânsızlığın gerçek olduğu yere gitmektir, inanmak kendi kaleni inşa etmektir.

 

İnanmak İskenderiyeli Hypatia gibi taşlanarak öldürülmektir. Ebu Hanife gibi zindanlarda işkence görmektir, Burono gibi diri diri yakılmaktır, baldıran zehri içmektir, giyotin inerken öfkeli kalabalığa gülümsemektir, Yusuf gibi kör kuyularda unutulmaktır, Mevlâna gibi sabretmektir, Yunus gibi sevmektir, Mecnun gibi delirmektir, Sultan Fatih gibi dünyayı karşına almaktır, August Landmesser gibi Hitler’e meydan okumaktır, Tesla gibi bir otel odasında meteliksiz ölmektir. İnanmak, idam mangası önünde bir sigara yakıp poz vermektir.

 

Velhasıl inanmak her şeydir…

Son söz

“Uçabildiğinizden şüphe duyduğunuz an, bunu gerçekleştirebilme şansını sonsuza dek kaçırırsınız.”-                                                                                                                                                                                  J.M Barrie

 

Sağlıkla ve neşeyle kalın.