224kablo
Köşe Yazıları

HANGİMİZ DEĞİLİZ Kİ...

Değerli Volt okurlarım saygı değer dostlarım şubat ayından merhaba, kış mevsiminin güzelliği olan kar yağışını ocak ayı içinde yaşayarak biraz olsun bu sıkıntılı süreç içinde ruh halimiz neşelenmiş oldu. Biliyorsunuz ki su sıkıntısı yaşanacak günlere çok yakın duruyoruz. Umarım mevsimsel döngü normal seyreder ve bu sorunları az yaşarız. Ama aklımızdan çıkarmayalım gelecek savaşların nedenlerinin başında kuraklık sonrası su ve gıda üzerinde gerçekleşecek.
Değerli okurlar, bu yazım biraz olsun üzerimizdeki sisleri kaldırmaya yetmez. Fakat mizansen bir dil ile hepimizin öz eleştirel yapabilmesini, farklılıklarımızı, kendimizin içsel yolculuğu esnasında düşündüklerimizi anlatabilmeyi ve sizlerle aynı paydada buluşabileceğimiz küçük notlar ve anekdotlar  kullanarak kendimiz için “Hangimiz değiliz ki…” Başlığı ile neşeli bir yolculuk yapalım     istedim.
Hangimiz değiliz ki... Hayallerimizin peşinden koşmadık, hedeflerimize doğru gidip bazen başardık, bazen başarısız olduk. Hangimiz değiliz ki tekrar toparlanıp, hayatımıza kaldığımız yerden başladık. Üzüldüğümüz zamanlar, kırıldığımız anlar, acılar çektiğimiz günler hangimizde olmadı ki. Karakter yapılarının farklı olduğu insanların bir yaşam çarkıfeleğinin içinde yer alması ve bu çarkın birer parçası olarak hayatımızı devam ettirmemiz esnasında hangimiz her istediğimize sahip olduk ki… 
Değerli dostlarım hayat bir resim tablosu gibidir. Ama unutmayalım ki bu tablonun silgisi mevcut değildir. Bütün insanlık tarihine baktığımızda hayatımızda bir denge hakimiyeti görülmektedir. Terazi kefeleri dengede kalabilmemizin bir aynasıdır. Bu ayna yansımalarında eksilerimizi ve artılarımızı dengelemek aslında insanın elindedir. Kimisi vardır bu bana yeter diyebilir, kimisi ise daha fazlasına sahip olmak ister. Aslında bütün mesele dengeli olarak bunlara ulaşabilmektir. Eğer kefelerde bir dengesizlik olursa bilin ki hayatımızda kendimizi sorgulamanın zamanı gelmiştir. Yaşantımızın her alanını kapsayan iş dünyamız, bu çarkıfeleğin içinde yer alır. Başlangıçlar, devam edişler, ticari büyüme, artan kazançlar, tanınmışlık, çevre içinde farkındalık durumu gibi birçok değerler bizleri bazen hırslarımızın kölesi durumuna getirebilir. Bundan memnunluk duymak, insanların etrafınızda olması size yaklaşımları ve sonuçta egolarımızın okşanması hangimiz değiliz ki bu durumdan hoşnut kalmayalım. 
Değerli Volt Gazetesi dostları, adını dahi hatırlamak istemeyeceğimiz her yüzyılda bir görüldüğü söylenen bir salgınla yüz yüze geldik bundan hangimiz etkilenmedik ki… Böyle kötü yıldan uzaklaşmak isteği bana bu şubat ayı makalemde sizlere biraz mizansen bir dil ile farklı yönlerden hayata bakışımızı, çabalarımızı hislerimizi anlatmaya gayret ediyorum. Hani derler ya bazen unutmak gerek, hangimiz unutmak istemeyiz ki… Yaşam mücadele gerektirir, vazgeçmek ise insanı yalnızlığa götürür. Bu durum aynı zamanda kaybetmek demektir. Küllerinden yeniden doğmak ise kazanmaya başlamanın adımıdır. Adam psikoloğa gitmiş ve sorunlarım var diyerek söze başlamış, verilen cevap ise hangimizin yok ki… Bazen sadece bizim sorunumuz var başklarının yokmuş gibi düşünebiliriz. Ama öyle değil ; terazi kefelerinden söz etmiştim bu eksi ve artıları dengeleyebilmek önemlidir.
Değerli Volt dostları sevdiğim bir sözle satırlarımı bitiriyorum. Hangimiz yoksul değiliz ki… Kimi  sevgiden, kimi aşktan, kimi saygıdan, kimisi de insanlıktan…
Hangimiz değiliz ki…  
Saygılarımla…