Değerli Volt Gazetesi dostlarım bir sıcak ağustos ayından merhaba, özellikle yılın başından bu yana yaşanılan ekonomimizdeki gelişmeleri sizlere analiz etmeye çalışıyorum ve öngörüler, yaklaşımlar ve önerilerim olmuştu. Ne yazık ki dalgalanmaların durulmadığı bu ay içinde aynı görüşlerim devam etmektedir. Yılın üçüncü çeyreği içinde bulunmamıza rağmen ekonomideki kaotik durum devam etmesi kısa gelecekte görülmesi muhtemel enerji ve gıdada bazı tedarik sıkıntıları tüm dünyada olduğu gibi bizlerde yaşayacağımız sorunlar olarak bizleri beklemektedir. Tüm bu gelişmelere iyimserlikle bakmak ise gerçeklikten uzak tahminler olarak söylenebilir. Dünya ekonomilerini rayından çıkaracak olan enflasyon süreci tüm baskılara rağmen uzun bir yolculuğun devamında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri daha şiddetli etkilemeye devam ederken daha etkin, daha keskin ve daha belirgin şekil alması artık kaçınılmaz olumsuzluklar olarak yansımaları görülecektir.
Değerli dostlarım yazılarımı takip edenler mayıs ayı yazımda “biraz dikkat” başlığı altında özellikle bireysel iflasların olabileceğini söylemiştim ve kredi borçlarından kaynaklı bu duruma karşılık yaşanılacak olumsuzluklara karşın dikkat çekmiştim ne yazık ki bu öngürüm yaşanmaya başladı. Umarım bundan çok azımızın zarar görmesinden öteye geçmez. Gittikçe zorlaşan yaşam kali-temizin düştüğü bu zamanda yine de dikkatli olmanın yararı vardır. Aksi halde asıl beklenen ve endişe duyulacak olan ise, paramız olduğu halde alamayacağımız kıtlık günleri yaşanmaz.
Değerli Volt Gazetesi dostlarım, böyle bir fırtınada devam eden yaşantımız içinde iyi bir kaptan olabilmek en önemli misyonumuz olmalı, aksi halde limana yanaşamamak ve uzaklaşmak, ağır birçok sonuçların yaşanmasına neden olabilir. Piyasa fiyatlanması normalin dışında stabil bir halde değil; böylece artışların her sektörde görülmesine devam edileceği izlenimleri bir süre daha devam edecek ve özellikle gıdada bu artışların     negatif sonuçları başta hanelerde olmak üzere ülkemizi diğer ülkelerde olacağı gibi sıkıntılara girmesine neden olacaktır. Dünya, gelişmiş ülkelerin ekonomilerindeki küçülme duyumları ve beraberinde bir daralmadan söz edilmesini asla istenmeyecek bir durum olarak karşımıza çıkar ki; işte o zaman kaos ortamının şiddetini hemen olmasa da, önlemler gecikirse felaketlerin yaşanmaması kaçınılmaz olacaktır. Öyle fırtınaların içinde yaşıyoruz ki yeni kuşakların küçük büyük fark etmeksizin yaşamlarında gelecek kaygıları görülmek-tedir. Halen devam eden komşu iki ülkenin savaşı gıda ve enerji yönünden dünyayı sıkıntılarla baş başa bırakması ve bu konuda bir ılımlı gelişmelerin olmaması bir hayli endişe yaratmaya devam etmektedir.
Değerli Volt Gazetesi okurları önümüzdeki eylül ve ekim ayları biz dahil bir çok ülkenin ekonomik açıdan istatistik bakımından tablolarının daha net görülmesi yaşanacaktır. Umarım bir stagflasyon söylentileri gerçek olmaz ve yeni yıla yaklaşırken gelecek yıla daha az sıkıntılı girmiş oluruz. Fırtınalı geçen bir yılın şiddetinin azalması, kasırgaya dönüşmemesi ümidini her daim korumakla beraber yine de yılın son çeyreğinde çok fazla beklenti içinde olmamamız gerekmektedir. Bu kadar olumsuzlukların yanında unutulmaması gereken tarihimizin en önemli yaşanılan Kurtuluş Savaşı’nı lehimize yön veren 26 Ağustos Büyük Taarruz’u ve 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutlar, savaşsız ve barış dolu bir geleceğin yaşanması dileğimle hoş kalın, sağlıkla kalın. Saygılarımla