224kablo
Köşe Yazıları

ENDÜSTRİ 4.0

Endüstri 4.0 kavramı ilk olarak 2011 yılında, Almanya’da düzenlenen Hannover fuarında dillendirildi. Buradan hareketle “4.0” kavramı o kadar moda oldu ki, Tarım 4.0 / Eğitim 4.0 / Satış 4.0 / Kalite 4.0 ve Toplum 4.0 (hatta Toplum 5.0) diye kavramlar da konuşulmaya başladı.
Aslında işletmelerde yaratıcılık ve yeniliğin öncüsü yaratıcı yıkım terimini ortaya atan Schumpeter olmuştu (1883-1950 ), Schumpeter’in araştırmaları ve görüşleri o kadar değerlidir ki bugün inovasyon olarak kullandığımız yenilik kelimesinin içinin daha dolu olduğu, değişim, katma değer, verimlilik gibi kavramları da içinde barındıran anlam bütünü Schumpeter ile karşımıza çıkmıştır.
Baştaki tabloda da gördüğümüz gibi üretimde buhar gücünün 1784’de kullanılması mekanik üretim tesisleri ortaya çıktı ki sonradan buna Endüstri 1.0 dedik. 1870’de elektriğin sanayide kullanımı ve ilk montaj hatları da kullanıma dahil olunca Endüstri 2.0, 1969’da elektronik ve BT sistemlerinin üretime dahil edilmesi ile Endüstri 3.0 ile tanıştık.
Endüstri 4.0 ile birlikte üretim süreçlerinin hızı, genişlik ve derinliği ve dahası sistem etkisi daha önceki evrelerle karşılaştırılmayacak düzeyde arttı. Siber fiziksel sistemler, Nesnelerin interneti, Akıllı fabrika, Servislerin interneti, Akıllı ürünler, M2M (Makineden makineye), Büyük Veri (Big data) ve Bulut teknolojileri bu hızın her geçen gün daha da artmasında katalizör görevi görüyorlar. 
İnsan – robot işbirliği ve yapay zeka üzerine kurgulanan Endüstri 4.0, üretim hızını arttırır, maliyeti düşürüp, kaliteyi de artırırken, bugün insanların yaptığı bir çok işi ve mesleği yok edecek. Tabi bu durumun, ekonominin ihtiyaç duyduğu iş gücüne olan talebinde bir azalma olacağına işaret ettiğine dair elimizde tam olarak veri bulunmuyor. Şöyle ki emek yoğun sektörlerde emeğe olan talep azalsa da aynı hızda yeni ve daha önce duyulmamış meslekler de ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak robotlaşmanın emeğe olan etkisi henüz tam olarak netleşmiş bir durum değilken, tabi ki yetişmiş iş gücünü artırmanın önemi ortadadır. Robotlaşma ve yapay zeka yetişmiş iş gücünü de salt emek gücünü de etkilemektedir. Örneğin sadece en yüksek teknoloji kullanan bankacılık sektörü 2025 yılına kadar yapay zekaya en yüksek yatırımı yapacak sektörlerin başında yer almaktadır.
Şu an artan nüfus ve yeterli iş sahası oluşamaması sebebi ile artması olası işsizlik öngörülüyor. Bireyleri yetiştirip yeni açılacak iş sahalarında organize etmek gerekli olabilir, belki de asgari müşterekte geçim standartlarını temin edecek sosyal ve ekonomik ülke politikaları da oluşturmak ve standartlaştırmak gerekebilir. 
Endüstri 3.0’dan Endüstri 4.0’a henüz tam olarak geçemeyen bir ülke olarak, çok geç kalmadan buna yönelik tedbirler almalı, gerek kendimizi gerek gelecek nesilleri bu gerçeklere göre eğiterek, dönüşüm sağlamalıyız.
Endüstri 4.0 yolculuğunda uygulayıcı olmaya çalışmak bir yana, bir sonraki aşamada geliştirici olabilmemiz umudu ile…