Işığımızın, enerjimizin bizlere ulaşmasını sağlayan, bilgi beceri isteyen bir sektörün fertleri, acaba neden ödeme zorlukları içinde? Neden yaptıkları önemli işin farkında değiller? Neden birbirleri ile bu kadar rekabet içindeler? Neden müteahhit firmaların sanki esirleri gibiler? Burada tabi ki işini taşeronlarına önem vererek çalışan müteahhit firmaları ayrı tutuyorum.

Mesleğimizin çok önemli olduğunu    müşterilerimize kanıtlamamız gerekli.  Ucuz fiyat isteyen ve ucuz malzeme kullanan müteahhit ve elektrikçi arkadaşlar, artık mesleklerinin ne kadar değerli olduğunu öğrenmeli. ‘’Ben takayım, işi teslim edene kadar yansın gerisi beni ilgilendirmez’’ mantığı bizi hiç bir yere taşımaz. Bir insanın tüm vücudu; kılcaldan tutun atarına kadar damarlar ile çevrilidir ve bir binanın yaşamıysa aynı buna benzer. Bir ışık yoksa döşenmiş demirin hiç bir faydası yoktur. Büyük bir bilgi ve mühendislik isteyen elektrik tesisatçısı, inşaatta çalışan diğer sektördeki iş yapan firmalardan daha değersiz değildir. Kimsenin işini küçük görmüyorum ama elektrik direkt canımızı tehdit etmektedir ve o binanın tesisatçısı direkt olabilecek elektrik kazalarından sorumludur. Bir binaya daha kazma vurulmadan elektrikçi işin içindedir. Bina biter ama elektrikçinin işi daha bitmez. İçine yerleşmiş vatandaşın oturması ile de devam eder. Elektrikçiye 3 kuruş para vermeyim, kendi avizemi kendim takayım diyen komütatör ile çalışıp, avizeyi bir türlü bağlayamayan sonra da bu tesisat arızalı diye bir hışımla çağırdığı elektrikçiyi daha gelmeden müteahhite bile şikayet eden müşteriler karşısında, kendini bir türlü savunamayan arkadaşlarımız var. Peki ne yapmak lazım? Bizler gerçekten mesleğimizin değerini biliyor muyuz? Ya da bizim mesleğimize gereken değer veriliyor mu? Yaptığımız işlerin değerini alabiliyor muyuz? Kimse hakkından fazlasını istemiyor ama aynı zamanda hakkımızın elimizden almasına müsaade etmemeliyiz. Müteahhit firmaların kölesi değiliz ama onlar da bizim müşterilerimiz. Burada sadece sorun bu mu? Bence en önemli sorun kendi içimizde korkunç bir rekabet içindeyiz. Bu da bizleri her anlamda zor duruma düşürmekte. Alınan ödemeler, çeklerin vadeleri, alınamayan istihkaklar, prestijli bir mesleği maalesef bu hallere düşürmekte. Birbirimizin işlerine girmekten artık geri durmalıyız. Bir şantiye başladıysa başlayan arkadaşımız feragat etmeden o işe girmemeli. Ulusal firmaların hiç birinin malzeme alımında bizlere esnememeleri karşısında yok olup gitmekteyiz. Bence gücümüzü artık fark etmeliyiz. Tüm ekonomistlerin ve mali verilerin olumsuz durduğu günümüzde, 2018 yılının tüm ülkemiz ve özellikle sektörümüz için en iyi şekilde geçeceği inancındayım. 2018’in elektrik sektörünün yılı olacağı birlik ve beraberlik içinde, başarılı ve mutlu bir yıl olması dileği ile.

 Volt Gazetesi Yönetim Kurulu Adına
Mesut ALTIN