Elektrik taahhüt ve projede, Türkiye’nin en saygın, en güvenilir, en çok tercih edilen markalarından biri Yalçın Elektrik. Endüstriden sağlığa pek çok global kuruluşun da çözüm ortağı. 30. yılını kutlayan şirketin yönetim kurulu başkanı Ceyhun Yalçın, yatay büyümeden dikey büyümeye geçişlerini ve yeni şirketlerini, yatırımlarını ve projelerini anlattı.
Ceyhun Bey, 30 yıllık emeğinizin ve vizyoner liderliğinizin meyvelerini toplayan Yalçın Elektrik’in 30. yıl dönümünü kutluyoruz. Yalçın Elektrik sadece bir şirket olmanın ötesinde, 2 yeni girişimin de temellerini oluşturarak bir şirketler grubuna dönüştü. 3 yılda bütün bunları nasıl başardınız” gibi bir soru sormayacağız. Fakat sektörünüzün dışında bir alan olan geri dönüşüme yatırımınız ve Bursa Şalt Merkezi ile malzeme satışında iddialı bir giriş yapmanız oldukça dikkat çekici. Bu da Yalçın Elektrik’in sadece ticari başarılara değil, aynı zamanda sürdürülebilirliğe de önem verdiğini gösteriyor. Ekonomik krizlerin yaşandığı bir dönemde yatırım yapma cesaretini nasıl buldunuz?
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bu yeni oluşum adımlarımız son 3 yılda ortaya çıkan bir durum değil. Bu adımların arkasında uzun bir planlama ve hazırlık süreci yatıyor. Yalçın Elektrik’in 30 yıllık birikim ve tecrübesini kullanarak daha ileriye gitmeyi ve faaliyet alanlarımızı çeşitlendirmeyi hedefledik. Bu amaç la, öncelikle birbirini destekleyen sektörlerde yatırımlar yaparak yatay bir büyüme gerçekleştirdik. 2010 yılında Yalçın Elektrik’in 16. yılında Neser Pano’yu kurduk. Bu adımla, Yalçın Elektrik panolarını montajlamak ve elektrik sektöründe faaliyet gösteren firmaların pano ihtiyacını karşılamak istedik. 2016 yılında Bursa Şalt Merkezi’ni kurarak malzeme anlamında daha da güçlenmeyi ve sektördeki malzeme ihtiyacını karşılamayı hedefledik. 2021 yılında ise ACK Geri Dönüşüm firmasını kurduk. Geri dönüşüm sektörüne girmemizin temel sebeplerinden biri, atıkların yeniden kullanılmasıyla çevresel etkimizi azaltarak gezegenimizi korumak istememizdir. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve kaynakların daha verimli kullanımı da bu kararın arkasındaki motivasyonlardan biridir. Bugün geldiğimiz noktada, 30 yıllık birikimimizi ve vizyonumuzu kullanarak sektörde öncü bir konuma yükseldik. Yatırımlarımız ve girişimlerimizle hem kendimizi geliştirmeye hem de sektöre katkıda bulunmaya devam edeceğiz.
Yalçın Elektrik, elektrik taahhüt işleri, elektrik mühendislik hizmetleri ve danışmanlık alanlarında sadece Bursa’da değil, Türkiye çapında tanınan, prestijini ve güvenilirliğini global çözüm ortaklarıyla iş birliği yapan bir markadır. Fakat son zamanlarda stratejinizi güncellediniz ve taahhütler hala önemli bir önceliğiniz olsa da, sürdürülebilirlik ve verimlilik gibi kavramlara da daha fazla önem vermeye başladınız. Bu strateji değişikliğinin arkasındaki motivasyon nedir?
Ekonomik koşullar, artan enerji maliyetleri ve nitelikli personel eksikliği gibi faktörler, yapı endüstrisinde sürdürülebilirliği zorlaştırıyor. Türkiye’nin son 20 yılda inşaat, konut, yol, köprü, AVM ve hastane gibi alanlarda hızlı büyümesi, enerjinin önemini daha da artırdı. Bu durum, Yalçın Elektrik’i sürdürülebilirlik ve verimlilik odaklı bir dönüşüme yöneltti. Ciddi bir mühendislik birikimine sahip olan Yalçın Elektrik, sadece bir firma olmanın ötesinde, İK gelişiminde de önemli bir misyon üstleniyor. Bursa’da elektrik sektöründeki firmaların altyapısını oluş turan ekiplerin önemli bir bölümü Yalçın Elektrik deneyimine sahip. Kalite ve sürdürülebilirliği temel prensipleri olarak benimseyen Yalçın Elektrik, yeniçağa uzanmak için yatırımlarını ve teknoloji transferini sürdürüyor. Bu anlamda da hem yatırım yapıyor hem de teknoloji transferi sağlıyoruz.
Neser’de de ciddi bir dönüşüm yaşadınız. Neser’i aslında başlangıç itibarıyla sektöre nitelikli elektrik panoları ya da özel panolar üretmek amacı ile kurmuştunuz. Ama artık Neser bir sac işleme teknolojileri şirketine dönüştü. Panoda da yeni bir marka ile yolculuğuna devam edecek. Neden böyle bir karar aldınız?
Bütün bunlar, 30 yıllık birikimimizin güzel sonuçları. 2010 yılında kurduğumuz Neser Pano, ilk başta Yalçın Elektrik panolarını projelerde monte eden bir montaj firmasıydı. Aynı zamanda dışarıdan gelen pano montaj taleplerini de karşılıyordu. Pano montajı da bir nevi taahhüt gibi, taahhüdü sahada, pano montajını aynı yerde yapıyorsunuz. 2021 yılına kadar bu şekilde devam etti. Sonra bir dönüşüm sürecine girdik. Bu dönüşümde piyasa beklentileri de rol oynadı. Seri üretim sac işleme bugün birincil iş sahamız. Önemli markalara metal işleme hizmeti sunuyoruz. Özel sac imalatında da oldukça ilerledik. Gelişen makine teknolojisi ile metal sektöründe büyümeye karar verdik ve bu doğrultuda ilerliyoruz. Elektrik panosu üretiminde de modüler üretime geçtik.
Neser’de bir kez daha öncü bir adım attınız. Artık Neser ile global marka olma yolculuğuna başladığınızı da söyleyebiliriz. Son 3 yıllık çalışmalarınız sonucunda ihracat pazarlarına giriş yaptınız. Bu, önceden planladığınız bir gelişme miydi? Hedefiniz global pazara açılmak mıydı?
Evet, sac tesisimizi genişletirken global bir marka olma hedefini göz önünde bulundurduk. Daha seri ve daha uygun fiyatlarla üretim yaparak dünya pazarlarına açılmak istiyorduk. Bu amaçla mevcut kalitemizi artırmaya yönelik yatırımlar yaptık. Pazar araştırmaları ve planlama sürecinden sonra, şu anda meyvelerini toplamaya başladık ve ilk ihracatımızı da başarıyla gerçekleştirdik. Bey Pano markasıyla bu pazardaki gücümüzü daha da artırmayı ve pazarda tercih edilen firma olmayı hedefliyoruz.
Peki oradaki büyüme hedefiniz, stratejiniz nedir?
Büyüme hedefimiz, satış adetlerimizi önemli ölçüde artırmak tabi ki. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Bey Pano markasını ön plana çıkararak ve üretim tarzımızı modernize ederek bu hedefe ulaşmayı planlıyoruz. Ürünlerimizi daha nitelikli hale getirerek ve ürün yelpazemizi genişleterek, dünya pazarında yerimizi almak istiyoruz. Bu sayede, hem pazarlama hem de markalaşma faaliyetlerimize daha da önem veriyoruz.
Ve tamamen yabancı olduğunuz bir sektör Geri Dönüşüm Polimer. Sevdiniz mi bu sektörü?
Evet, şirketlerimize dinamizm kattı, yeni bir ufuk oluşturdu. Burada da 30 yıllık birikimin vermiş olduğu sorumluluk bilinci ile değişen dünya düzenine uzak kalamazdık. Bu sebeple tecrübemizi geri dönüşüm alanında da göstermek ve birikimlerimizi ön plana çıkarmak istedik. Sektörde yer alan birçok firma var. ACK olarak, Türkiye ve dünya çapında yükselmek ve örnek olmayı amaçlıyoruz. Ama şu an; öncelikle disiplinli ve iyi kategori edilmiş şekilde ayrıştırma yapıp nitelikli bir geri dönüşüm firması olmak istediğimizi söyleyebilirim.
Birazcık rakamlarla anlatır mısınız, nedir ACK’nın kapasitesi?
ACK olarak, ayda yaklaşık 200 ton plastik işliyoruz. Kapasitemiz 300 tonun üzerinde olmasına rağmen, nitelikli ayrıştırmaya önem vermemiz nedeniyle üretimimizi düşük tutuyoruz. Henüz insan gücüyle ayrıştırma yapıyoruz. Bu süreci optimize etmek için bir laboratuvar ve ısıl işlem gerektiren makinelere yatırım yapmayı planlıyoruz. Yolumuz uzun olsa da, yavaş ve sağlam adımlarla ilerleyerek hedeflerimize ulaşacağız.
Peki ACK’da ihracat hedefiniz nedir?
Nitelikli ürünlerimizi pazara sunmaya başladık. Pazarda etkin bir şekilde tanıtım yaptığımız çalışmalarla birlikte ürünlerimizin tamamını ihraç etmeyi hedefliyoruz.
Son 3-4 yıldır vurguladığımız gibi, e-mobilite çözümleri ve GES gibi kavramlar artık hayatımızın birer enstrümanı haline geldi. Bu konudaki farkındalık açısından Bursa kamuoyunun ve sanayicilerimizin nerede olduğunu merak ediyoruz. Bu bilincin artması için net bir iletişim ve ortak bir çaba gerekiyor.
Sanayicilerimiz, zorlaşan ticaret koşulları ve finansmana erişim sıkıntıları göz önüne alındığında, rekabet gücünü artırmak için verimliliği ve enerji maliyetlerini düşürmek istiyor. Bursa ve Türkiye’de bu konuda iyi örnekler mevcut. Bu durum, devlet politikaları ile yönetilmeyi gerektiriyor. Türkiye, bu yönde dinamik adımlar atıyor ve sürdürülebilir enerji payı da yükseliyor. Zamanla yönetmeliklerin oturması ve kurallara bağlı bir sistemin oluşması bekleniyor. Sanayicinin net kurallara ihtiyacı var, çünkü çeşitlilik çok fazla ve teknoloji hızla gelişiyor. 5 sene önceki paneller ile günümüzdeki panellerin verimliliği arasında büyük fark var. Panel üretimi konusunda yapılan yatırımlar ve Türkiye’nin kendi teknolojisini üretmeye başlamasıyla, yakın gelecekte çok daha iyi noktalara ulaşacağımızı düşünüyorum
Bursa Şalt Merkezi, 2023’ün ikinci yarısından itibaren parlayan bir yıldız gibi yükselişe geçti. Türkiye’nin ve dünyanın en önemli şalt malzeme markalarını distribütörlük bazında piyasaya sunan Bursa Şalt Merkezini rakiplerinden ayıran nedir?
Bursa Şalt Merkezi, 2016’dan beri grup şirketlerimiz arasında yer alıyor. Sürekli artan sermayesi ve kazançlarını sermayeye ekleme stratejisiyle, ekonomik gücünü artıran ve hızlı adımlarla öne çıkan bir kuruluşumuz. Önemli markaların bayiliklerini yaparak Bursa’daki pano montajcılarına ve elektrikçilere önemli katkılar sağlıyor. Güçlü ürün stokuyla Marmara Bölgesi’ne arz sunabilen Bursa Şalt Merkezi, hızlı servis ve teslimatıyla da öne çıkıyor. Hedefimiz, pano montajı ve taahhüt projeleri yapan tüm sektörel paydaşlara en iyi şartlarda ürün satış hizmeti sunmak. Bu hedefe de hızla ilerliyoruz.
Bursa Şalt Merkezi’ndeki büyüme stratejiniz ve hedefiniz nedir?
Ana hedefimiz, Türkiye’nin diğer illerine de hizmet vererek ulusal bir marka haline gelmek. Marmara Bölgesi’nde aktif olduğumuz faaliyetlerimizi genişletmeyi ve ardından Ege Bölgesi’nde de yer almayı planlıyoruz. Bu hedefler doğrultusunda, hem teknik kadromuzu hem de şirket içi diğer kadrolarımızı geliştirmeye ve büyütmeye devam edeceğiz.
Sektörde 30 yıllık bir deneyim ve birikime sahipsiniz. 30 yıl önceye baktığınızda ne görüyorsunuz? 30 yıl sonra ne görmek istiyorsunuz?
Son 30 yıla baktığımızda çok ciddi bir emek var, istikrar ve sürdürülebilirliği her alanda uygulayan firmaların başarıya ulaştığını net olarak görebiliyoruz. Bu doğrultuda hareket ederek, tüm firmalarımızı ve gireceğimiz yeni sektörleri, nitelikli personelimiz ve sürdürülebilirlik bakış açımızla hedeflediğimiz yönde hızlı bir şekilde ilerleteceğimize inanıyorum. Bilgi çağındayız ve bunu verimli kullanmak gerekiyor. Beraber çalışacağımız arkadaşlarımızı da eğitimlerle ve ekip vizyonuyla donatarak, dünyaya ayak uyduran ve çok daha iyi noktalara ulaşan bir ekibe dönüştürebiliriz.
Hep altını çizdiğimiz etik değerler var. İyi bir şirket olmak, şirket kültürünü bir temel değer olarak korumak gibi... Gelecek 30 yılda bu değerler nerede olacak?
Aynı çizgide devam edecek. Sürdürülebilirliğin temel koşulları etik ilke-lere bağlı kalmak ve dürüst olmaktır. Etik ve dürüstlükten ödün vermeden, firmaların öncelikle kendi özeleştirilerini yapabilmeleri ve bireysel düzeyden başlayarak tüm firmayı kapsayacak şekilde gelişmeleri gerekmektedir.
Hayatınızdaki kırılma noktası neydi? Sizi başarıya taşıyan, ticari hayatınızda ve kariyerinizde?
Dershaneden kaçıp babama yakalanmam hayatımın dönüm noktası oldu. Belki de o kaçış olmasaydı, üniversite hayatım başarılı bir şekilde devam edecek ve farklı alanlarda ilerleyecektim. Liseden sonra radyoda DJ’lik yaparken dershaneye de gidiyordum. Gençliğin verdiği özgüvenle dershaneden sık sık kaçıyordum. Ailem beni dershanede sanıyordu. Bir süre sonra babam beni Bursa Kültür Park Göl Çay Bahçesi’nde yakaladı. Bu olaydan sonra yaşadığım mahcubiyetle 3 gün eve gidemedim ve bir elektrikçi dükkânında kaldım. Tesadüf bu ya, o sırada dükkân yarım işlerine karşılık satılığa çıkarıldı ve ben de talip oldum. Böylece Yalçın Elektrik’in serüveni başlamış oldu.