224kablo
Köşe Yazıları

DÜNYADA’Kİ HİÇBİR ŞEY KARARLILIĞIN YERİNİ TUTAMAZ. HATTA YETENEK BİLE

Dashrath Manjihin hikayesini mutlaka duyanlarınız olmuştur. Aslında bu hikâye elleri ile koca dağın yerini değiştiren inanılmaz bir adamın hikayesidir.1960 yılların Hindistan’ın da karısı phalguni devi su getirmek için kayalıklardan geçerken ağır bir biçimde yaralanmıştı. En yakın doktorun 71 km mesafede olması sebebi ile acil müdahale ekipleri yetişememiş ve manjihinin karısı ölmüştü. O saatten sonra bir karar vermişti artık, kendisinin başına gelenler, başkasının başına da gelmeyecekti. 
Manjihi kayaların arasından bir yol açacaktı. Sahip olduğu keçiyi satarak kendisine ip, çekiç ve keski aldı. Sevdiği kadını alan kayalar, artık başkalarının canını yakamayacaktı. Diğer insanların manjihi ’ye nasıl deli gözüyle baktığını, anlatmama gerek bile yok burada. 1960-1982 yılları arasında, 35 yaşından 57 yaşına kadar, tam 22 yıl boyunca, milim milim Gehlour kayalıklarını oymaya başladı.  Kayalıkların diğer tarafına geçmek için gerekli olan tüm kazıyı bitirmişti. En sonunda hayalini gerçekleştirdi. Kayalıkların diğer tarafına ulaşmıştı. 110 metre uzunluğunda ve 8 metre derinliğinde bir yol açtı. Hastane ile köy arasındaki 71 kilometrelik yolu 15 kilometreye indirmişti. Sadece elindeki çekiç ve keskiyle, dağı yerle bir etmişti. Hiç ara vermeden 22 yılda Gehlour dağını dize getirmişti. 18 Ağustos 2007 yılında bu inanılmaz adam, Hindistan’da son nefesini verdi. Manjihi’nin hikayesi, aslında bize kararlılığı ve zihnimize direnmeyi, Yolumuza çıkan engeller ne olursa olsun, pes etmemeyi öğretir. Başarının büyük sırlarından biri, zihnimize direnmeyi öğretmektir. Hedeflerimize doğru yürürken, yolumuza çıkan engeller olacak. Geri çekilmeyi istememize neden olacaklar. İnsan yenilince tükenmez, pes edince tükenir. Âmâ pes etmeyin! Vazgeçmemeye bilinçli bir şekilde karar vermek… işte hayallerimizi gerçekleştirmenin sırrı budur. Düşüşler ve krizler kaçınılmazdır. Ne kadar sorunumuz olursa olsun bunlar, kendi gelişimimiz için fırsatlardır. Çoğu zaman, bizi konfor alanımızdan çıkarıp kendimize asla gönüllü olarak veremeyeceğimiz kaçınılmaz zorlukları bize sunanlar da onlardır. Dolayısıyla, bu durumlarla yüzleşmek için, problemleri bir problemden ziyade bir fırsat olarak nasıl yorumlayacağımızı öğrenmeliyiz. Bu sorunlarla en iyi baş etme yolları, bizi sürücü koltuğuna oturtan, sorunun nedenlerini tanımlayan ve hangileri hakkında bir şeyler yapabileceğimizi belirleyen yollardır. Dünyadaki hiçbir şey kararlılığın yerini tutamaz, hatta yetenek bile. Bir kişinin karakterine tutarlılık veren niteliktir bu. Yolda her zaman engeller vardır. Fakat sürekliliğimizi geliştirdikçe, alternatifler bulacağız ve her engeli bir fırsat olarak görmeye başlayacağız. Bakış açımızı değiştirip ondan öğrenme yeteneği geliştireceğiz.  Çoğu zaman, hedeflerimize ulaşmak için gerekli araçlara sahibiz, ancak başarılı olamıyoruz çünkü irade ya da sebattan yoksunuz. Sonuçları hesaba katmıyoruz ve içgüdülerimizin ötesini görmüyoruz. Dikkat edin, hep yorgun bir milletiz. Aklımız ruhumuz hep meşgul. Hayır demeyi, işim var demeyi, olmaz demeyi bir türlü beceremeyen insanlarız. 
Onun için, vicdan azabımız, suçluluğumuz, pişmanlığımız, yorgunluğumuz hiç bitmez bizim. İnanın bana hepimiz, beraberimiz de taşıdığımız parmaklıkların ardında yaşıyoruz. Ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerinde kara kara düşünmeyin. Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir. Yazımızı Fyodor Dostoyevski’yle bitirelim.
Her şey insanın elindedir. Korkaklığı yüzünden çok şey kaybeder. İnsanları en çok korkutan şey ise, yeni bir adım atmak, yeni bir söz söylemektir. Kısa bir not: Nasıl yaparsınız bilmem ama, Önümüz sonbahar, tadını çıkarın. Ve 2015 Hindistan yapımı (the mountain Man) Manjihi nin filmini mutlaka izleyin.
Neşeyle kalın