224kablo
Köşe Yazıları

DİJİTALİZM…

Merhaba Volt okurları, pandemi ile birlikte birçok değişimle karşılaştık ve karşılaşmaya devam ediyoruz.
Dijital bir dünya söylemleri ile yatıp kalkıyoruz, evet belki bu sistematik değişim yaşanacaktı. Ama pandemi ile bu süre çok hızlandı ve birçok alanda değişikliğe sebep oldu.
Birden yapay zekanın hakimiyeti gündeme gelmesiyle birlikte devrim niteliği taşıyan gelişmelere tanık oluyoruz. Dünyada 4.0 sanayi devrimi konuşulurken adeta evrim değişimi görülmeye başlandı.
Dijital bir dünyanın içinde kendimizi bulduk. Kötü mü bu? Hayır değil tabi ki. Ama çok hızlı geldi ve yaşamımıza yerleşti.
Değerli dostlarım bu bir devrim gerçekten ve eskileri bir anda unutturacak kadar etkili bir devrim.
Aynı zamanda bir değişim akımı, bu açıdan yazımın başlığını “dijitalizm” olarak belirledim.
Dijitalizm, şu an için iletişim kaynaklı görülse bile aslında hayatımızın her noktasına değinecek şekilde dizayn edilmiş durumda.
Bir de bunun üstüne salgın da eklenmesi bu dizaynın kabul görür nitelik kazanmasının önünü açmış oldu. Bu bir açılım aslında bütün planlanan gelecek dünya yönetiminin açılımı.
Fakat birbiri içine geçmiş teoremlerin paradoksu da denilebilir. Değerli Volt okurları, gelişen dünyamızda artık bir gerçek var ve bizler onun içindeyiz;
dijital yaşam olgusu kabullenebilir bir seviyeye indirgenmiş olup gerçeklik dışında bir sanal yaşam olarak insanoğlunu yönetmek ve yönlendirmek üzerine kurgulanan bir sistem oluşturuldu.
Bu sistemi kabullenemesekte artık bir parçası durumundayız. Duyguların yaşandığı, geçişlerin sağlandığı, sevgi ve geleneklerle kültürlerin, insanoğlunun vazgeçilmezi olarak görülen o dünya artık dijitalizmin etkisinde kalacak.
Gelecek nesillerin anlayamayacağı, yaşayamayacağı ve duygulardan uzak bir yaşamın hakim olacağı bir dünya bekliyor olacak.
Dijitalizm bir kurgu bilimi, sanal yaşam biçimi,  bir insanı içinde barındırmadan yapay zekanın hakim kılındığı bir evrimleşme sürecidir.
Birebir iletişimin yüz yüze görüşmelerden çıkıp sanal biçimde dijital olarak sağlanacağı böyle bir dünyada, içinde ekonomik parametrelin değişeceği, para ele değmeden ticaretin farklılaşacağı, ekonomik, politika ve normal yaşam döngüsü insan varlığından çok makinelerin hakim olacağı bir dünyada kendimize yer bulmaya çaba göstereceğiz. Tüm bunların arkasındaki yaptırım gücü aslında bilim. Bilimin sonsuz arayışı sonucu bunları bizlere ulaştırdı.
Ardından kurgulanmak istenilen şekilde dizayn edildi. Şuan da ise sürekli karşımıza getirilmeye çalışılıyor.
Dijitalizm, duyguların yer almadığı ve duygusuzluğun ağır bastığı bir değişim değil; bir matriks eğrinin karşılıklı elemanları gibi insan ve yapay zekanın birbirleri ile karşılaştırılacağı tamamen materyalist düşünce hakimiyetinin öne çıkarılarak üstünlük mücadelesi ve kendinin arayış biçimi olarak göreceğimiz bir sanal gerçeklik ile yaşayacağımızı bilmeliyiz artık.
Teknolojik değişim, yenilik gibi ifadeler aslında dijital akımın iç dinamikleridir.
Var olan ekonomik sistemlerin değişimine neden olacaklardır. Dünya ekonomisinin yön vericisi ve kurallar bütünü sistemin adı olan kapitalizm etkisi bana göre zayıflama gösterecek ve dijital dünyada başka arayışları ortaya çıkaracaktır. Belki de sistem adları değişiminde dijital kapitalizm veya dijital sos-yalizm gibi kavramlar yerini alacaktır. Dijital akım veya dijitalizm, bir süreç ve çok hızlı yol alıyor. Bu sistem insani duygulardan uzak, kont-rol edilebilir kaynaklı toplumlar yaratılabilecek güçte bir sistem şeklinde gelecek dünyayı yönetecek. Peki kim bunlar? İnsan olarak biz olamayacağımız açık. Herhalde bu sistem içindekileri de dijitalizm akımın öncüleri olarak dijitalist diye adlandıracağız. Bakalım bizleri daha neler bekliyor olacak. Sağlıkla kalın hoş kalın. Saygılarımla