224kablo
Köşe Yazıları

Birden Fazla İşverenden Ücret Geliri AlANLARIN DİKKATİNE !!!

Değerli okuyucular bugünlerde kamuoyunu meşgul eden ve ücret geliri elde edenleri ilgilendiren bir konuyu bu köşemizde ele alacağız. Maliye Bakanlığı 2016, 2017, 2018 yıllarında birden fazla işverenden ücret geliri elde edenlerin bunları beyan edip etmedikleri konusunda inceleme başlattı. Bu incelemeler kapsamında ücret geliri elde edenlerden bilgi ve belgeler talep edilmiş olup, istenilen bilgi ve belgelerin verilmemesi, eksik ve yanıltıcı bilgi verilmesi durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesileceği ifade edilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1. maddesinde gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olarak tanımlanmıştır. Bahsi geçen Kanunun 2. maddesinde ise gelire giren kazanç ve iratlar; ticari kazançlar, zirai kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları, diğer kazanç ve iratlar olarak yedi grup halinde saymıştır. 
Mevcut düzenlemeye göre bir gelir unsurunun vergiye tabi tutulabilmesi için niteliği itibari ile ikinci maddede belirtilen gelir unsurlarından herhangi birisine dahil edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde ettikleri gelirin hangi vergilendirme rejimi çerçevesinde vergilendirileceği ise gelirin niteliğine bakılarak tespit edilecektir. 
Gelirin unsurlarından olan ücret, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar (hizmet karşılığının mal olarak verilmesi) ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen (konut, araç sağlanması vb.) menfaatlerdir. Gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde etmiş oldukları ücret gelirleri gelir vergisine tabidir. Ücret, bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen hasılayı ifade eder. Bu hasıla para şeklinde olabileceği gibi ayni veya para ile temsil edilebilen menfaat şeklinde de olabilir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık ilişkisi niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması ücretin niteliğini değiştirmez.
Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde ilke olarak gerçek usul kabul edilmiştir. Vergi, gelirin gerçek ve safi tutarı üzerinden alınmaktadır. Ücretin safi tutarı, işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan yararlar toplamından (yani ücretin gayrisafi tutarından) belli indirimlerin yapılmasından sonra kalan miktardır. Gerçek usule tabi ücretlerin vergilendirilmesi iki şekilde yapılmaktadır: 
• Ücretten işveren tarafından vergi kesintisi yapılması, 
• Elde edilen ücretin yıllık beyanname ile beyan edilmesi (GVK’nın 95. maddesi gereğince)
Ücretin ödenmesi sırasında sorumlular tarafından verginin kesilerek vergi dairelerine yatırılmasına kesinti (tevkifat) usulü denilmektedir. Gerçek usulde elde edilen ücretlerin vergilendirilmesi esas olarak bu yöntemle yapılmaktadır. Tek işverenden alınmış ve kesinti suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirleri için tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir. 
Birden fazla işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret alan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı Gelir Vergisi Kanunu’nda yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2018 yılı için bu tutar 34.000 TL’dir.) aşmayan mükelleflerin, tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiş ücretleri yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir. Ancak, birden sonraki işverenden alınan tevkifata tabi ücretlerin toplamı 34.000 TL’yi aşması durumunda, ücretlerin tamamı (ilk işverenden alınan ücret de dahil olmak üzere) yıllık beyannameye dahil edilecektir. Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenecektir.
Örnek: Mükellef (N), 2018 yılında üç ayrı işverenden ücret geliri elde etmiş ve ücretlerin tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiştir.
Birinci işverenden alınan ücret        86.000 TL
İkinci işverenden alınan ücret     15.000 TL
Üçüncü işverenden alınan ücret     17.000 TL
Beyan edilecek gelir tutarı    Yok
Örnekte yer alan ve birinci işverenden alınan ücret toplama dahil edilmeyecek olup, ikinci ve üçüncü işverenden alınan (15.000 + 17.000 =) 32.000 TL ücretler toplamı 34.000 TL’lik beyan sınırını aşmadığından ücret gelirlerinin tamamı beyan edilmeyecektir.
Örnek: Mükellef (T), 2018 yılında üç ayrı işverenden tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde etmiştir.
Birinci işverenden alınan ücret        81.000 TL
İkinci işverenden alınan ücret     50.000 TL
Üçüncü işverenden alınan ücret     33.000 TL
Beyan edilecek gelir tutarı    164.000 TL
Birinci işverenden alınan ücret toplama dahil edilmeyecek olup, ikinci ve üçüncü işverenden alınan ücretler toplamı (50.000 + 33.000) = 83.000 TL, 34.000 TL’lik beyan sınırını aştığı için birinci işverenden aldığı 81.000 TL de dahil olmak üzere 164.000 TL ücret gelirinin tamamı beyan edilecektir.
Diğer taraftan, gelirin toplanması ve beyanına ilişkin olarak 16 no.lu Gelir Vergisi Sirküleri’nde ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.
Öte yandan, işveren değişikliği ile ilgili olarak 160 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde, “...Buna göre, bir hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde, her bir işverenin ödediği ücretler, ayrı ayrı vergilendirilmektedir. Dolayısıyla vergi tarifesi, her bir işverenin ödediği ücrete, diğer işveren veya işverenlerin ödediği ücretle ilgilendirilmeksizin ayrı ayrı uygulanmaktadır...” açıklamalarına yer verilmiştir. Bu tebliğden de anlaşılacağı üzere, yeni işe başlayan personelin çalışacağı süre içerisinde elde edeceği ücret gelirinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94 ve 103 üncü maddeleri uyarınca vergilendirilmesi aşamasında daha önce çalışmış olduğu işverenden elde ettiği kümülatif ücret matrahının yeni iş yerinde çalışacağı süre içerisinde elde edeceği ücret matrahı ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla, yeni iş yerinde söz konusu personelin  elde edeceği ücretlerin tevkif suretiyle vergilendirilmesine esas olarak başlangıçta “0” matrahın dikkate alınması gerekmektedir.
Dolasıyla Vergi Dairesi Başkanlıkları bünyesindeki denetim uygulama müdürlükleri tarafından birden fazla işverenden ücret geliri elde eden çalışanlara gönderilen yazıda birden sonraki işverenlerden elde edilen gayrisafi ücretler toplamının 2018 yılı için 34.000TL’yi aşması halinde, birinci işverenden elde edilen ücret de dahil olmak üzere ücret gelirlerinin tamamını yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan etmeye davet etmektedir.
Her ne kadar vergi idareleri tarafından daha önce yapılmış bir tespit bulunsa da bu beyanın ilk defa mükellef tarafından verilmesi nedeniyle Maliye’den gelen yazıya göre kendi durumunu analiz eden ücretliler, “yıllık beyanname vermeleri gerektiği sonucuna” varırlarsa beyanlarını “pişmanlık talepli” olarak vermeleri gerektiğini düşünmekteyiz. Bu sayede pişmanlıkla verilen beyan üzerine tahakkuk eden vergi için vergi ziyaı cezası kesilmez. Ancak, pişmanlık talepli beyanın vergi idaresince kabul edilmemesi halinde kendiliğinden verilmiş beyanname kabul edilerek 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesinin 3. fıkrası uyarınca % 50 oranında vergi ziyaı cezası kesilecektir. 
Kendilerine bu konuda yazı gelen kişilerin herhangi bir vergi cezasına muhatap olmamaları için uzman kişilere danışmalarında fayda vardır.