Değerli Volt Gazetesi dostlarım nisan ayından merhaba, baharın habercisi bu ayın geçtiğimiz aylarda yaşanılan acıları biraz da olsa sarılmasına daha hızlı imkanların sağlanacağı bir ay olmasının yanında ekonomik göstergelerin ikinci çeyreğinin başlangıcı olması sebebiyle inşallah iyi bir yıl geçirilir. Yalnız bir sakinlik seziliyor dostlarım,  seçime yaklaşılan bu günlerde ve bir felaketin yaşanması sonrasında ekonomik yönden piyasalarda bir sakin hava esiyor.
Özellikle deprem ve sonrası bunların olması gayet normal gelse de, toparlanmanın başlanmasındaki süreçte bir durağanlığın devamı görülüyor.
Doğal olarak özellikle on bir ilimizde yaşanan bu acı gerçeklerin sonunda ülke sanayimize katkıları olan bölgenin en kısa sürede toparlanması en önemli işlerin başında gelmelidir.
Sakinliğin bir nedeni de bölgenin sessizliğe bürünmesidir. Sanayinin, küçük esnafın bir an önce toparlanması lazım ve bu konuda yöneticilere çok iş düşmektedir.
Umarım bu konuda eller sıkı tutulur ve ekonomimizdeki yeri önemli olan bu bölge eski günlerine geri döner. Değerli Volt Gazetesi okurları dünyada da bazen sakin, bazen hareketli günler yaşanmaktadır.
Özellikle ABD de banka iflaslarının olması için biz ne diyebilirsiniz; ama öyle değil çünkü finans piyasalarındaki sorunları tüm dünyaya taşıyan bir etki alanı var.
Dünya’yı etkisi altına alan enflasyonun düşürülme gayretleri devam ederken, bu tür ortaya çıkan sonuçlar bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri de ne yazık ki olumsuz etkileyebiliyor.
Bunun için genel tedbir politikaları devreye girecektir diye düşünüyorum.
Mübarek Ramazan ayına girdik ve tüm islam alemine bu kutsal ayın bereket ve huzur getirmesini temenni ederim.
Değerli Volt Gazetesi dostları piyasalara bir göz attığımızda hızlı devam eden fiyatlanmalar biraz olsun sakinleşir gibi oldu fakat yine de seçimlerin yaklaşması neleri beraberinde getirecek birlikte göreceğiz.
Uzun bir süredir ihracatçıların sıkıntıları olan dövizdeki stabilite kendilerinin karlılık yönünden olumsuz etkilediği duyumları almaktayım.
Bu öyle bir durumdur ki, girdi maliyetlerindeki artışlar lokal pazarda fiyatlanma ile kendisini destek bulabilir fakat yurt dışı pazarda ise ürün bazlı fiyatlanmalar aynı oranlarda ne yazık ki aynı artış ile fiyatlanması sağlanamayan bir durumdur. Sıkıntının sebebi bu dostlar. Umarım sanayi üretimleri artmaya devam ederken ihracatımızda bu yönde artışa devam etsin.
Geçen ay ikinci bir enflasyon dalgasının dünyada beklendiğini söylemiştim. Aynı çerçeveden bakıldığında ülkemizde enflasyonun yavaşlama eğrisi olurken bir ters harekete maruz kalması ise bu sürecin iyileşmesini geciktirecek ve yine yeniden fiyatlanmalar ile karşı karşıya kalabiliriz anlamına gelir. İyi yönden ele aldığımızda ise istikrarlı bir seçim süreci ve sonrasının getireceği olumlu gelişmeler sayesinde ekonomimizdeki toparlanma hızı devamında cumhuriyetimizin yüzün yılı itibariyle geleceğe yönelik hedeflerin ve gelişmelerin lehimizde gerçekleşmesi umudunu hiçbir zaman kaybetmeyelim.
Değerli dostlarım, bir sakinlik var yüreğimde dingin sularda yüzen balıklar gibi demiş şair; bizler hem sakin hem de heyecanını kaybetmeyen ulusun çocukları olarak gelecek yüzyıl cumhuriyetimizi ilelebet payidar kalacak şekilde şekillendirmeye, güçlü ekonomisi ile coğrafyasında öncülük eden konumunun süreceği ve birlik beraberlik içinde acılara göğüs geren, sağlam iradesiyle her şeyin üstesinden gelebilecek güce sahip ülke olarak dünyaya bir kez daha göstermek için mücadelelerden vazgeçmeyen yapısıyla çalışmak zorundayız. Birinci iktisat kongresinde Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, İktisadi hakimiyetin önemini dile getirmiş ve “Bağımsızlığın olabilmesi için güçlü bir ekonominin olması gereklidir” demiştir. Sözlerimi bitirirken, ramazan bayramınızı en içten kutlar esenlikler dilerim. Saygılarımla