224kablo
Röportajlar

Bey Pano Genel Müdürü Ceyhan Atasoy ile Elektrikli Araçların Geleceği Üzerine Söyleşi

Ceyhan Bey, elektrikli araç kullanmaya ne zaman başladınız ve bu kararı nasıl aldınız?
Yaklaşık dört aydır elektrikli araç kullanıyorum. Elektrikli araç kullanmadan önce, çeşitli markaların dizel ve benzinli otomobillerinin manuel ve otomatik viteslerini deneyimledim.
Elektrikli araca geçişimin en büyük sebebi, iş yerimizde güneş enerjisini kullanmaya başlamamız ve enerji maliyetini minimize etme arzusuydu. Elektrikli araçlar hakkında birçok farklı görüş olsa da, kendi deneyimimle bir sonuca varmam gerektiğini anladım. Tabi başlangıçta benim de önyargılarım vardı. Ancak 2024 Şubat ayında Güney Koreli bir markanın elektrikli aracını kullanmaya başladım ve bu önyargılarımın ne kadar yersiz olduğunu fark ettim.

Elektrikli araçların zorlukları ve avantajları nelerdir?
Elektrikli araç kullanmaya başlamadan önce iyi bir planlama yapmanız gerektiğini bilmelisiniz. Şarj durumu, kalan menzil, güzergah üzerindeki şarj istasyonlarının yerleri ve bekleme süreleri gibi detayları planlamak gerekiyor. Benim kullandığım aracın teorik menzili 450 km olsa da, yüksek hızlarda ve soğuk havalarda bu süre düşmektedir. Özellikle şehir içinde elektrikli araçlar, benzinli ve dizel araçların aksine daha düşük tüketim sergiliyor. Ancak şehir dışındaki tüketimleri daha yüksek olabiliyor. Elektrikli araçların sessiz çalışma özelliği şehir içinde ve şehirlerarası yollarda büyük bir rahatlık sağlıyor. İvmelenme konusunda ise gerçekten etkileyiciler.

Elektrikli araçların sürüş keyfi, konfor ve performans açısından nasıl?
Elektrikli araç kullanmaya başladığımdan beri, sürüş şeklimin değiştiğini fark ettim. Öncelikle, elektrikli araçların sessiz çalışma özelliği şehir içinde ve şehirlerarası yollarda büyük bir rahatlık sağlıyor. Motor sesi olmadan, sadece lastiklerin yola temas sesini duyuyorsunuz ki bu da sürüşü daha huzurlu hale getiriyor. İvmelenme konusunda elektrikli araçlar gerçekten etkileyici. Hızlanma pedalına bastığınız anda aracın hızlanma tepkisi anında ve güçlü oluyor. Bu, özellikle şehir içinde ani hızlanmalar gerektiğinde büyük bir avantaj sağlıyor. Yokuşlarda bile güç kaybı yaşamadan, aynı performansla devam edebilmek sürüş keyfini artırıyor. Bir diğer dikkat çeken nokta, rejeneratif frenleme sistemi. Bu sistem, aracın frene basıldığında enerjiyi geri kazanmasını sağlıyor. İlk başta alışmak biraz zaman alsa da, bu özellik hem menzili uzatıyor hem de fren balatalarının ömrünü uzatıyor. Şehir içinde sık sık dur-kalk yaparken rejeneratif frenleme, enerji verimliliğini artırarak menzil kaygılarını azaltıyor. Alıştıktan sonra ise neredeyse tek pedal ile hem hızlanma hem de yavaşlama sağlayabiliyorsunuz. Son olarak, düşük hızlarda aracın sürüş konforu da dikkat çekici. Yüksek hızlarda bile yol tutuşu ve stabilitesi mükemmel. Bu da uzun yolculuklarda bile sürüşü daha az yorucu hale getiriyor. Bursa-İzmir arası yolculuklarda, hız limitlerine uyarak ve rejeneratif frenlemeyi kullanarak hem güvenli hem de ekonomik bir sürüş deneyimi yaşadım.

Elektrikli araçların avantajları nelerdir?
Elektrikli araçların ivmelenme, sessiz çalışma ve yokuş performansı gibi birçok avantajı var. Elektrikli araçlar, benzinli ve dizel araçların otomatik viteslerinden çok farklı ve daha yüksek performans sergiliyor. 

Şarj imkanları ve deneyimleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Elektrikli araçlar için AC ve DC olmak üzere iki tip şarj bulunmaktadır. İş yerimde 22 kW'lık AC şarj ünitesi kullanıyorum. Şehirler arası yolculuklarda ise DC hızlı şarj istasyonlarını tercih ediyorum. 74 kW destekleyen aracım, ortalama 40 dakikada %80 seviyesine kadar şarj olabiliyor. Evde şarj etmeyi denemedim, ancak normal ev elektriğinde şarj süresinin yaklaşık 13-14 saat olduğunu öğrendim.
Bursa ile İstanbul-İzmir güzergahında genellikle şarj sorunları yaşamadım. Bayram döneminde İzmir'den dönüşte otoyol üzerinde yoğunluk vardı, ancak Balıkesir'deki otellerin şarj istasyonlarını kullanarak bu sorunu aştım. Türkiye, şarj üniteleri açısından Avrupa'ya nazaran daha iyi bir konumda; Türkiye'de bir şarj ünitesine ortalama beş araç düşerken, Avrupa'da bu sayı 13 araçtır. Gelecekte şarj istasyonlarının daha da artacağını düşünüyorum. Tabi elektrikli araçların da arttığını düşünürsek, yine ortalama ünite başına 5 araç olacağını öngörebiliriz.

Elektrikli araçlarla ilgili olumsuz düşüncelere sahip kişilerle deneyimlerinizi paylaştınız mı?
Araca binen birçok kişi, elektrikli araçlar hakkında olumsuz düşüncelere sahipti. Çoğu, menzil 1000 kilometreye ulaşmadan elektrikli araç almayı düşünmediklerini belirtiyordu. Ancak ne zaman ki aracı test sürüşü için kendilerine verdim, bundan sonraki araç değişimlerinde kesinlikle elektrikli araç almak istediklerini söylediler. Yani, elektrikli araçlarla ilgili olumsuz düşünceleri, 15-20 dakikalık bir test sürüşünde değişti.

Elektrikli araçların gelecekteki iyileşmeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kişisel olarak, elektrikli araç-larda gelecekteki iyileşmenin menzil yerine şarj sürelerinde olacağını düşünüyorum. Normal bir araç, benimki gibi hızlı şarjda ortalama 40 dakikada şarj olurken, 200 kW şarj yeteneğine sahip bir araç 15 dakikada şarj olabiliyor. Şu anda üst segment araçlarda 800 kW'a kadar denemeler yapıldığını okuyorum. Bu da yaklaşık 3-4 dakikada aracın %80 şarj durumuna geleceğini gösteriyor. Yani bir aracın menzili 350-400 km olsa dahi, 3-4 dakikada %80 şarj edebiliyorsanız, çok fazla menzile ihtiyacınız kalmıyor. Ki yüksek menzil için batarya sayısının ve dolayısıyla ağırlığın arttığını da hesaba katmanız gerekiyor.

Elektrikli araçların toplum ve çevre üzerindeki etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Elektrikli araçların yalnızca bireysel kullanımda avantajlar sağlamakla kalmayıp, toplum ve çevre üzerinde de olumlu etkileri bulunuyor. Karbon emisyonlarının azaltılması ve fosil yakıtlara olan bağımlılığın azalması, çevre dostu ulaşımın teşvik edilmesinde önemli rol oynuyor. Şehirlerde hava kalitesinin iyileşmesi, elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla mümkün olabiliyor.

Elektrikli araçların bakım ve maliyet avantajları hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Elektrikli araçların bakım maliyetleri, geleneksel benzinli ve dizel araçlara göre genellikle daha düşüktür. Motor yağı değişimi, egzoz sistemi bakımı ve yakıt filtresi değişimi gibi rutin bakım gereksinimleri olmadığından, uzun vadede bakım masraflarından tasarruf sağlanabiliyor. Ayrıca, elektrikli araç sahipleri için birçok ülkede sunulan vergi teşvikleri ve sübvansiyonlar, toplam sahip olma maliyetini düşürmeye yardımcı oluyor.

Elektrikli araç teknolojisindeki gelişmeler ve yenilikler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Elektrikli araç teknolojisi hızla gelişiyor. Otonom sürüş, akıllı şarj çözümleri ve batarya teknolojilerindeki ilerlemeler, elektrikli araçların kullanımını daha da cazip hale getiriyor. Örneğin, araçtan araca (V2V) ve araçtan ağa (V2G) iletişim teknolojileri, elektrikli araçların enerji ekosistemine entegrasyonunu ve enerji yönetimini optimize edebiliyor.

Elektrikli araç kullanmayı düşünenler için önerileriniz nelerdir?
Elektrikli araç kullanmayı düşünenler için birkaç önerim var:
Şarj Altyapısını İnceleyin: Araç satın almadan önce yaşadığınız bölgede ve sıkça seyahat ettiğiniz güzergahlarda yeterli şarj istasyonu olup olmadığını kontrol edin.
Evde Şarj İmkanlarını Değerlendirin: Mümkünse evde şarj kurulumunu yapın. Bu, uzun vadede maliyetleri azaltabilir ve günlük kullanımda büyük kolaylık sağlar.
Sürüş Tarzınızı Gözden Geçirin: Elektrikli araçlar, daha düşük hızlarda ve yumuşak frenlemeyle daha verimli çalışır. Bu sürüş alışkanlıklarını benimseyerek menzili optimize edebilirsiniz.

Şirketinizin geleceğinde tamamen elektrikli araçlar mı olacak?
Kesinlikle! Şu anda tüm binek araçlarımızı elektrikli araçlarla değiştirdik. Şimdi sırada kamyonet ve diğer ticari araçlarımız var. Elektrikli araçların sağladığı avantajları gördükten sonra, tüm filomuzu elektrikli hale getirme konusunda oldukça kararlıyız.