Gazi Mustafa Kemal, İzmir İktisat Kongresi ardından kurmayları ve yabancı misafirler ile yaptığı sohbette veciz sözlerinden birini paylaşır. “Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur...” Kurtuluş savaşından, sayısız meydan muharebesinden ve Anadolu topraklarının varoluş mücadelesinin hemen ardından, bir ekonomi çalıştayında Başkomutan Atatürk ülkemizin iktisadi geleceğinin günümüze uzanan yol haritasını böyle paylaşmış bizlerle.
Sözü hiç eğip bükecek zamanda değiliz sayın okurlar. Sektörümüz ve şirketlerimiz zor durumda. Bunu ödemeler dengesindeki bozulmalardan tutun da, iptal edilen yatırım planlarına kadar iliklerimizde hissediyoruz. Doğal olarak bu durum her buhranda olduğu gibi işverenlerimizin mental dengesini bozduğu gibi, ekiplerimizin de mali durumlarını derinden sarsıyor. Öyle ise bu durumda pes edip mücadeleyi bırakacak mıyız? Elbette hayır. Başkomutan Atatürk’ün kongredeki sözlerini daha derinlemesine anlamakla işe başlayalım, ne dersiniz?
Öncelikle bir orduyu komuta eden Atatürk gibi düşünmeye çalışmakla başlayalım işe. Nasıl ki bir orduda, generaller, rütbeli subaylar ve erler savaşta farklı ancak büyük etkinliklerle görev alıyorsa; şirketlerimizdeki her bir parçanın ayrı ayrı başarısı zorlu dönemlerde daha önem kazanır. Yani yönetim kurulu başkanı ile çaycı zor dönemlerde şirketlerde bazen aynı derecede önemli hale gelir.
Ekiplerimiz de bir anlamda ordunun ayrı ayrı parçaları olduğu için almamız gereken tedbirleri özetlemeye çalışalım;