OPAŞ Paket Şirketleri Genel Koordinatörü:

Yılmaz CAYMAZ

Değerli Volt okurları, sektör dostlarım uzun zamandır bu konuya değinmek istiyordum ama pandemi bir çok gündemi değiştirdiği gibi benimde sizlerle olan paylaşımlarımı etkilemiş ve bazı farklı konulara değinmemi geciktirmiş oldu.En azından zamanı dır diyerek bu ekonomik modelin gelecekte ekonomilerin yeniden şekillenmesinde etkilerini görecek ve yaşayacağız. Bu bir kalkınma modeli olup özet şeklinde bu modeli anlatmaya çalışacağım. Değerli okurlar, küresel ısınma konusu uzun yıllardır konuşulmakta, bu konuda hassasiyetler dile getirilmekte, birçok ülkeler arasında sözleşmeler, antlaşmalar imzalanmaktadır. Dünyamızı bekleyen tehlikeler gittikçe artar durumda ve bunların nedenleri, sonuçları ve çözümleri ile ilgili kurumlaruın devletlerin önerileri tartışılmaktadır. Benim burada sözünü ettiğim bu küresel ısınma ile birlikte ortaya atılan bir model olan ve adına yeşil ekonomi modeli denilen bir ekonomik modelin varlığının artık kabul görmesidir. Henüz yeni bir oluşum olarak kabul edilen yeşil ekonomi, daha adil ve sürdürülebilir bir gelecek için önemli olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır.Var olan endüstriyel ekonomik modellerin faaliyeterini iklim değişikliklerini olumsuz etkileri sayesinde, kaynakların hoyratça kullanımı, çevrenin korunmasında gereken önemin verilmemesi geleceğimizi gerçekten tehlikeye sokacak sonuçları olarak karşımıza çıkacaktır. Böyle olumsuzlukların olduğu bir dünyada BM çevre programı (UNEP) bu yeni ekonıomik model olan yeşil ekonomiyi bazı çevresel riskleri ve ekolojik katkıları azaltırken aynı zamanda insan refahını dolayısıyla toplum refahını, toplumsal eşitliği sağlayan bir ekonomik model şeklinde tanımlamaktadır. Yada başka bir tanımlama ile düşük karbonlu kaynakların etkin olarak kullanıldığı, toplumsal olarak kapsayıcı böyle bir sistemde gelir ve istihdam artışının sağlandığı, karbon emisyonu ve kirliliğin azaltıldığı, enerjinin etkin kullanıldığı, biyo çeşitlilik ve ekosistem kayıplarının önlendiği kamu ve özel sektör yatırımları ile sağlanan “yeşil bir düzen” ifadesini UNEP bizlere tanımlıyor.Örneğin 2012 yılında BM sürdürülebilir kalkınma konferansında, yeşil ekonomi için kalkınmanın sürdürülebilirliği ve yoksulluğun ortadan kalkması için en önemli araçlardan biri olarak kabul edildi. Yeni bir oluşum modeli olarak görülen yeşil ekonomi var olan iktisadi uygulamalara karşı belki bir reform olarak gelişecektir.Çünkü yeşil ekonomi modeli, toplumların kalkınma anlayışlarına yeni bir hayat kazandıracaktır.Aslında ekolojik bir reform olarak kabul edilmelidir ve ülkelerin daha adil ve refah toplumu olmalarına imkan sağlayacaktır.Tüm bunlar kamusal önemli kaynakların vatandaşların ve doğanın ıslahı için kullanılacaktır.Özellikle pandemi sürecinde önemi daha da artan tarım ağırlıklı söylemlerin temelinde yatan aslında budur..Yaşanabilir bir dünya, ekonomik refahı ile geliştirilen kalkınmalar sayesinde sürdürülebilir bir gelecek temin edilebilir.Değerli Volt okuyucuları, bu yeni ekonomik düzen, çevresel amaçlarla yeniden tasarlanan ekonomik faaliyetlerin harekete geçirilmesi anlamını taşır..Bu model daha yaşanılacak bir dünya demek aslında; küresel ısınmaya ve ilkim değişikliklerine karşı duracak demektir. Var olan dünya ekonomisi,ne yazıkki dünyayı yok etme üzerine kurulmuş gibi görülsede bizlerin artık yeni bir arayışa sevk etme zamanı gelmiş olduğu izlenimi veriyor.Arayışlar bunun için zaten sürdürülebilir bir dünya hayatı zora giriliyorsa ; yeni gelecek modellemeleri hayata geçirilmesi gerekir.İşte yeşil ekonomi modeli bu yüzden çok hayati önem taşımaktadır. Değerli dostlarım, sözlerimi yine yaşanılan pandemi ile bitirmek istiyorum.Salgın gittikçe artış gösterirken bunu yavaşlatmamız ve kontrol altına almamız hepimizin özverili davranışlaına bağlıdır.Maskesiz dolaşmayalım, sosyal mesafeye uyalım ve hijyene dikkat etmeye devam edelim.Sağlıkla kalın hoşkalın.

Saygılarımla.