Değerli Volt Gazetesi okurları dostlarım tekrar merhaba, yazımın başlığından anlaşılacağı gibi bir krizden söz edeceğim. Dünyamızda ekonomik yönden     krizler belli aralıklarla yaşandığını biliyoruz. Bunlardan 2001’i ve ardından 2008 krizi ekonomilerde unutulmayacak izler bırakan yıllar olarak hafızalarımızda yer almıştır. Öyle veya böyle tabiriyle ülke-mizin dünyadaki krizlerden etkilenmemesi söz konusu olmadı olamazdı da; böyle durumlarda ekonomisi dalgalı seyreden ülkemiz bunlardan fazlasıyla olumsuz yönden etkilenerek işletmelerin zora girdiğini, küçülmelerin görüldüğü ve devamında işsizliğin ortaya çıkması hatta birçok küçük, orta bazı büyük işletmelerin faaliyetlerine son vermesini gördük ve yaşadık. 2008’de bir şekilde ortaya çıkan bu durumdan sıyrılmayı bir şekilde başaran veya en az hasarla atlatan ülke-lerden biri olmuştuk. Ülkemizin jeopolitik yapısından ve stratejik konumundan dolayı önemli komşularımızla olan ve bazı yaşanan sorunların ortaya çıkması ile birlikte bir savaşın içine çekil-memiz başka bir sorun haline gelmişti. Bu kez kapımıza sağlığımızı tehlike altına alan Çin’in Wuan kentinde ortaya çıkan bir virüs, yeni corona virüsünün hızla salgın halde dünyayı etkilemesiyle ülkelerin insan sağlığını tehdit etmesinin yanında ülkeleri ekonomik bir krizin eşiğine girmesine neden olmuştur. Daha önceki yıllarda aynı familyadan olan iki virüsün kısa sürede kontrol altına alınmasından sonra bu yeniden mutasyona uğramış virüs dirençli olup dünyada küresel bir salgının oluşmasına neden olmuştur. Hızla yayılan bu virüsün önlenmesi için bir aşı ve tedavi olmamasından kaynaklı tüm dünya tedirgin ve korku içinde yaşama ya başlamıştır.
Görüldüğü andan itibaren sağlık bakanlığının bu durumu ciddiye alması ve tüm siyasi otoritelerin hassasiyetle ve hatta ülkemizde belki birçok sıkıntıların çıkacağının bilinmesine karşın alınan tedbirler ile dahi ülkemizde görülmüştür. Umarım yaygın hale gelmez ve üzücü sonuçları yaşamamış oluruz. Asıl mesele bundan sonraki süreçte salgın halde bizi etki-leyecek olması halinde yaşanacakları tahmin bile etmek istemiyorum. Başta Çin ekonomisi olmak üzere dünyada çok hızlı biçimde bir ekonomik kriz başlayacağını, büyük finansal kayıpların ortaya çıktığını bunun yanında büyük panik havasının gerek ekonomilerde gerekse insanlar üze-rinde yoğun bir şekilde görüldüğünü, her şeyden önce dünya ekonomisi üze-rinde gösterdiği mali yönden olumsuz etkisi bizi ve diğer ülkelerin ekonomilerini temelden sarsacak gibi duruyor. Kontrol altına almak düşüncesiyle Çin’deki karantina anlayışı ile kapatılan fabrikalar da dolayısıyla üretim durmuş olması mali kaynaklarında erimenin görülmesi dünyayı etki-leyecek durumu ortaya çıkaracaktır. Domino etkisi ile ülkelerin ekonomik politikaları çökme noktasına gelirse asıl korkutan tarafı bu olsa gerek.
Önlem almak çok önemli fakat ülkemizde bu sorunu büyümeden atlatabilme umudu taşıyorum. Sanırım burada vatandaş olarak bizlere de çok görev düşüyor. Otoritelerden gelen her öneri, talimatları harfiyen ye-rine getirmeliyiz. Uyum göstermeli ve destek olmalıyız. Ekonomik olarak dışa bağımlı olan ülkemiz ve sanayisi bu durumdan az hasarla kalkmalı. Üretim durmamalı fakat tedbirli ve temkinli olmalıyız. Ben bütün dostlarıma sağlıklı huzurlu günler diliyorum.