224kablo
Köşe Yazıları

"DIŞARDAN STRES GETİRMEK YASAKTIR."

Tasarım Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı:

Muhammet ŞAHİN 

İstanbul’da bir Aile dostumuza misafirliğe gitmiştik. Daire kapısının girişinde Yerdeki paspasta aynen şu cümle yazıyordu.” Dışardan stres getirmek yasaktır” Eve girerken stresimizi bırakıp içerimi girdik dersiniz, tabiki hayır. Stresin zararlarını yazacağımı zannediyorsanız, çok beklersiniz. Bugün sizlere stresin yararlarından bahsetmek istiyorum. Evet yanlış okumadınız, Stresin yararları damı varmış diyenleri duyar gibiyim. Evet stersin yararlarıda Var. Hadi başlayalım. Sıkıntı ve stresi nasıl görmemiz veya anlamamız gerektiği hakkında, konumuza ışık tutması açısından önemli olduğunu düşündüğüm, muazzam canlı Istakozun yaşamından bir kesit sunmak istiyorum sizlere. Istakozları bilirsiniz, sert bir kabuk içinde yaşayan narin, yumuşak bir hayvan olduğunu biliyoruz. Bu sert kabuk, gelişim aşamasında genişlemiyor. Peki Istakoz nasıl büyüyebiliyor. Istakoz içerden büyüdükçe bu kabuk onu sıkıştırıyor ve Istakoz kendini baskı altında ve rahatsız hissediyor. Kendini avcı balıklardan korumak için bir kaya oluşumunun altına giriyor. Kabuğunu çıkartıp atıyor ve yeni bir tanesini üretiyor. Zamanla, büyüdükçe, kabuk rahatsız bir hal alıyor, tekrar kayanın altına gidiyor. Istakoz bunu birçok kez tekrarlıyor. Istakozun büyümesine imkân sağlayan tetikleyici onun rahatsızlık duymasıdır. Eğer Istakozların doktorları olsaydı hiçbir zaman büyüyemezlerdi. Çünkü Istakoz rahatsız hisseder hissetmez doktora giderdi. Doktor ona anti depresanlar verirdi ve iyi hissederdi. Kabuğu hiçbir zaman çıkarıp atmazdı. Bence stresli zamanların, ayrıca büyümenin bir işareti olan zamanlar olduğunun farkına varmamız gerekiyor. Eğer zorlukları uygun şekilde kullanırsak, zorluklar aracılığı ile büyüyebiliriz. Tıpkı Istakozlar gibi. Aynı zamanda büyüme sürecinde ıstakozlar sürekli vücutlarını yenileyebildikleri için, yaşlanma belirtiside göstermezler. Istakozlar hayatları boyunca genç ve diri kalırlar. Üstüne üstlük aynı zamanda çok uzun sürede yaşarlar. Bunun anlamı Istakozların stresi çok iyi yönetmeleridir diyebiliriz. Zorluk anlarında stresli zamanlarda o kayanın altına girip içimize dönmeli ve kabuklarımızdan sıyrılıp değişimi kucaklamalıyız. Stresli ve sıkıntılı anlarımızı doğru yönettiğimizde gelişime açık oluruz ve her defasında bunu fırsata çevirebiliriz. Baskı altındayken doğru kararlar vermek, mücadele etmek, stres  ile büyümek, kabuk değiştirmek, yenilenmek kolay değil tabiki. Sıkıntıya yüklediğimiz anlam, Rüzgâr karşısındaki yelken gibidir. Onunla ilerleyebilir veya devrilebiliriz. Istakozun doğasında büyüme ya da kabuk değiştirme için, yaşadığı stresi yönetmesini öğreten bir iç güdüsü var. Ama bizim de kadim Dünyamızdan süregelen
Yaşam tecrübelerimiz, Aklımız ve öngörülerimiz var. Sıkıntılarla yüzleşerek, tekrar tekrar kabuğumuzu değiştirerek güçlene, güçlene bazende yenilerek yaşamı ve yaşamayı öğrenmeliyiz. Ve asla unutmayınız, kazanmanın anlamı stres altındaki duruşumuzdur.
Son söz… "Sıkıntı yok efendiler. Dert; insana yol gösterir." Mevlâna...

Kaynaklar: Abraham Twerski
Sağlıkla ve neşeyle kalın.