Miyamoto Musashi, 17. yüzyıl Japonya’sında yaşamış efsane kılıç ustası. Niye daha önce böyle bir figürü okumadığım için açıkçası çok hayıflandım. İster istemez sevdim ve hayran oldum diyebilirim. Miyamoto Musashi sadece bir kılıç ustası değil, aynı zamanda bir düşünür ve filozof. Onun yaşamı ve öğretileri, Japon kültüründe derin bir iz bırakmış ve dünya genelinde insanların hayatlarına ilham kaynağı olmuş. Beş çember kitabı Musashi ’nin ölmeden birkaç hafta önce kaleme aldığı bir eser. Kitabı okurken altını çizdiğim kısımları sizlerle de paylaşmak istiyorum.

"Ruhun sakin olduğu zamanlarda vücudunun rahatlamasına izin verme, vücudun rahatladığında da ruhunun gevşemesine müsaade etme. Ruhunun vücudundan ya da vücudunun ruhundan etkilenmesine izin verme. Ne cansız ol, ne de aşırı hayat dolu. Coşkulu bir ruh da bitkin bir ruh kadar zayıftır”.

“Görünmez şeyler görünmezdir. Görünür şeyleri ne kadar çok görmeyi öğrenirseniz görünmez şeyler de o kadar görünür olur."

"On bin şeyi bilmek, hiçbirini iyi bilmemektir."

“Gerçekten hünerli insanlar zamanı asla kaçırmazlar, daima kararlıdırlar ve asla aceleleri varmış gibi görünmezler”.

“Aptal insanların çoğunun kendi refahlarından ötesini düşünmeleri çok zordur”.

“Başkalarını tanımaksızın kendini tanımak zordur”.

“Binlerce kilometrelik yolu adım adım yürü”.

“İnsanlar kendi yollarını parlatabilmelidir”.

“Bir şeyden on bin şey öğren”.

“Her şey çökebilir. Evler, gövdeler ve düşmanlar, ritimleri bozulmaya uğradığında çökerler”.

“Asla geç kalma. Yararlı ol. Saygılı ol. Sevginin ve üzüntünün ötesine geç: insanın iyiliği için Varol”.

“Eğer yenilmezliğin bir yolu varsa, başkalarına yardım et ve YENİLMEZ OL”.

“Kendi kusurlarınızı başkalarına yüklemeyin. Başkalarını suçlamak, sorumluluktan kaçmaktır”.

“Zaman, olayların doğal hakemidir”.

“Kendini sınırlama, başkalarının seni sınırlamasına izin verme”.

“İnsanların yargılarına takılmayın. Kendi içsel değerlerinizle uyumlu olun”.

“Hiçbir şeyin seni şaşırtmasına izin verme. Her şeyi beklemek, hiçbir şeyi beklememek demektir”.

“Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Kendi yarışınızı koşun”.

“Kendin dışında hiçbir şey arama”.

"Başta zor gelebilir, ama her şey başta zor gelir."

“GAZZE”

Gazze’de yıkım olanca “hoyratlığıyla” devam ediyor. "Obez" dünya halklarının gözü önünde artık insanlar açlıktan ot yiyor ve kirli su içiyorlar. Yazımızı, “İndirin yumruğunuzu suratlarına! Katillerin önüne dikilmek gerek ”diye haykıran, şair "Bertolt Brecht’le" noktalayalım…

“Çığlıklar” göklere ağdı.

Yüz kişiydi katledilen. Âmâ "bin" kişi katledildiğinde

Ve "ölümlerin" sonu gelmediğinde bir sessizlik

Kapladı ortalığı,

Zulümler "yağmur" gibi yağmaya başlayınca,

“dur” diyen olmaz artık.

Cinayetler "üst üste" yığılmaya başlayınca görülmez

Oluverirler.

Çekilen "acılar" dayanılmaz olunca "duyulmaz" artık

Hiçbir "çığlık".

“Kendinize” ve “aklınıza” sahip çıkın. Neşeyle ve sağlıkla kalın…